Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bugün haberlerde izledim. ABD de aşılı sebze yetiştirmeye başlanmış.
O sebzeleri tüketenler otomatikman covide karşı antikorlu hale geleceklermiş.
Ispanak, lahana vs. birşeyler saydılar aklımda kalmadı.
Herhalde bununla ilgili bir açıklama yapılır.
Nasıl olacak da sebze tüketimiyle bağışıklık geliştirilecek bir mekanizması vardır herhalde.
Eğer varsa şimdiye kadar neden bu yola gidilmemiş farklı hastalıklarda onu da açıklarlar umarım.
Tahminim odur ki diğer sektörlerdeki zararlar gıda sektörüyle telafi edilmeye çalışılıyor.
Bütün olasılıkları masaya yatırmak gerek.
Kuraklık mı ?
Rekolte değişikliği mi ?
Vazgeçilen üretim unsurları mı?
İthalat sıkıntıları mı?
Hızlı Nüfus artışı mı ?
Fırsatçılık mı ?
Farklı zararları telafi etme çabası mı ?
Akaryakıt zamları mı ?
Nakliye, depolama, hizmet bedeli vs. farklılıkları mı ?
Belki de hepsi birden.
Herhangi bir koruyucu tedbir almadan, mesafesini korumadan, maske takmadan, dezenfektan kullanmadan kalabalık ortamlarda bulunan insanlar:
Ya daha önceden enfekte oldukları için vücutlarının virüsü tanıdığını bu nedenle mücadele edebileceğini düşünüyorlar ki kendini sürekli yenileyen virüs için çok da sağlıklı bir düşünc değil bu.
Ya aşı olmuşturlar ve oldukları aşılara güveniyorlardır ki bu da bulaşıyı engellemediği için sağlıklı bir düşünce değil. Bir başkasına virüsün aktarılmaması gerekiyor. kaldı ki aşıların yüzde yüz koruma garantisi yok.
Ya da bağışıklık sistemlerine son derece fazla güveniyorlar ki belki iyi beslendiklerini, genç olduklarını, ya da önceden çok sayıda virüsle tanışık olduklarını vs. düşünüyorlar. Bu düşünce tarzı da çok sağlıklı değil.
Koşullar ne olursa olsun maske, mesafe ve hijyen terk edilmemesi gereken temel unsurlar haline geliyor.
Maske takmak istemiyorsanız sosyal ortamlara girmemeniz yeterli olacaktır.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |