Türkiye'nin memur portalı

dirhemini yiyen it kudurur: söz o kadar ağır ki, çok kırıcı söz anlamına gelen deyim

kırk kapının ipini çekmek: uğramadık yer bırakmamak

gagasından yakalamak: bir insanı karşı koyamayacağı bir duruma sokmak

gayya kuyusu: içinden çıkılamayacak kadar karmaşık ve zor durum

Suudi Arabistan'ın cidde şehrinde yapılan Jeddah Tower, dünyanın en yüksek binası olmaya aday.

diğer adı kingdom tower.

burj al-mamlakah

tamamlandığı zaman yüksekliğinin 1000 metreyi aşacağı belirtilmiş.

en tepesine ulaşmak için asansörde 12 dakika geçirmek gerekiyor.

demek ki 3 şarkı dinleme şansı veriyorlar insana.

halihazırda burj khalifa'nın rekorunu kıran bir yapı yapılamadı.

inşaatla ilgili yorumları okuyorum ve beynim jet hızıyla piramitler dönemine gidiyor.

acaba mısır halkı piramitler yapılırken ne muhabbetler döndürdüler.

merak işte insan merak etmeden duramıyor ve esprili insan hangi çağda yaşarsa yaşasın esprilidir.

neyse, kulenin yapımı 2018 yılında gelişen olaylardan sonra durdurulmuş.

2020 yılında inşaatı yeniden başlamış.

bu işlere girişen kişinin adı el velid bin talal'mış.

muhtemelen tamamlandığı zaman o civarda gün batımının hatta belki gün doğumunun en güzel izlenebildiği yerlerden biri olacak.

sadece göz rahatsızlığı anlamına gelmiyor.

kelimenin asıl anlamı: büyük çağlayan, şelale.

katarakt hastalığı halk arasında aksu hastalığı olarak da biliniyormuş.

kelime arapça kökenliymiş.

eski yunancada kataraktes olarak biliniyormuş. ( çağlayan, şelale, perde gibi inen demir kafes )

bence artık bir susması gerekiyor diyebileceğimiz aktör.

bir insan hayatının en prestijli ödülünü alacağı gün nasıl kendini bu kadar değersizleştirir, inanılır

gibi değil.

insanın aklına ilk şu geliyor:

boşluk, boşluk, boşluk. Amerikan kültürü galiba kocaman bir boşluk.

diğer adı kuşitler. ( Kush )

Kerma toplumu adı da veriliyor.

sudan ve Güney Mısır nübye'de kurulmuş bir krallık.

1420 yıl boyunca varlıklarını sürdürmüşler.

M.Ö 1070 - M.S 350 olarak egemenlikleri tarihlendiriliyor.

Afrika'da kurulmuş, Mısır uygarlığından sonraki ikinci büyük devlet olarak biliniyorlar.

sığır çobanları tarafından zamanla kurulduğu ileri sürülüyor.

ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılık temelli bir toplum olmuşlar.

mısır firavunlarının dönem dönem ticaret ortağı dönem dönemse düşmanları olmuşlar.

M.Ö 1000 yılında bağımsızlıklarını kazanıp M.Ö 800 de napata'yı başkent yapmışlar. ( Günümüzde Karima, Sudan )

M.Ö 715 te ise yakınında bulundukları Mısır'ı fethedip firavunları devirerek yeni mısır hanedanlığını kurmuşlar.

daha sonra asurlular ve başka milletler tarafından devrilmişler.

konuştukları dile meroitik dil adı verilmiş.

meroe ve sudan'da hanedanlık döneminde konuşulan dilmiş.

Bu dil milattan sonra 4. yüzyılda ortadan kalkmış.

dilin hangi dil ailesine mensup olduğu halen tespit edilememiş.

bir dilin bir anda ortadan kalkması da pek olası görünmediğine göre bu konuda epeyce bir bilgi eksikliği vardır herhalde.

kimi uzmanlar meroe dilinin nil-sahra dil ailesinden olduğunu ileri sürerken kimileri ise Mısırca gibi afro-asyatik dillerden olduğunu ileri sürmüş.

günümüzde kuşitlerden kalma piramitler, heykeller, sanat eserleri var.

eski mısır medeniyetinden oldukça etkilenmişler.

antik yunan edebiyatında kushlardan etiyopya, romalılarda ise nubya olarak bahsediliyor.