Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
resmen işkenceye maruz bırakılarak izlemek zorunda kaldığım Amerikan yapımı dizi.
yalap şalap bir dizi çekip insanları bazı tehlikelere karşı eğitmek istemişler gibi.
Bunu yaparken de çok fazla kendilerini yormamışlar.
Kurtarıcılar dizide salına salına geziyorlar.
işte bunlar hep fazla karbonhidrattan...
bazı bölgelerde "aluç" olarak da adlandırılan meyve.
Farsça aluçe: küçük erik anlamına geliyormuş.
muhtemelen biz de farsçadan aluç olarak dilimize geçirmişiz.
Erik ve alıç akraba mı bilmiyorum ama her ikisinin de gülgillerden olduğu belirtilmiş.
Erik kelimesi ise genel anlamda öz türkçe, çekirdeği olan yemişlere verilen isimmiş. ( er-ük )
ermek, yetişmek, olgunlaşmak...
alıç dünyanın pek çok bölgesine yayılmış bir bitkiymiş.
Erik için ise anavatanı konusunda farklı iddialar var.
Kimisi Hazar denizi ve çevresini, Kimisi Çin ve asya'yı kimisi ise Anadolu'yu eriğin anavatanı olarak belirtmiş.
rivayet ediliyor ki günümüz avrupa'sında yaşayan insanlar avcılık ve toplayıcılık yaparken; ( genetik olarak baskın şekilde koyu tenli ve mavi gözlü oldukları belirlenmişmiş )
Anadolu'dan kavimler halinde göç eden ( Daha açık tenli fakat koyu renk saçlı ve sakallı ) insanlar tarımı ve hayvancılığı avrupa'ya taşımışlar.
( Çatalhöyük, hatta belki göbeklitepe zamanları )
Sadece bununla yetinmeyip kültür ve inançlarını da Avrupa'ya geçirmişler.
Dolmenler vs. bu dönemlere ait olabilirmiş.
Peki bu insanlar Anadolu'ya nereden gelmişler diye sorulacak olursa:
Bu konuda pek bir açıklama yapılmamış.
İşte bu durumda her şeyi yazıya döken bir millet olan yahudilerin yazılı kaynakları hemen devreye giriyor.
Ondan sonra ne malumlar, mitler, hikaye iddiaları, tarihsel ve rakamsal itiş kakışlar, arkeolojik kazılar, karbon testleri vs. de devreye giriyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |