Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
1996 yılında Rusya'nın Çelyabinsk oblastı, kaolinovy köyünde tuhaf bir olay yaşanıyor.
köyde yaşayan ve akli melekelerinin pek yerinde olmadığı ileri sürülen yaşlı bir kadın mezarlıktan bir ses geldiğini duyuyor.
kadının zaten geceleri mezarlıklarda gezme ve orada bulduğu bazı şeyleri eve getirme alışkanlığı olduğu da belirtilmiş.
sesi takip eden kadın, bir yavru kedi büyüklüğünde görünen, ağlayan, ne olduğunu anlayamadığı bir canlıyı evine getiriyor ve ona bakmaya başlıyor.
hatta bu durumdan köylüler de haberdar oluyorlar ve bütün köy bu tuhaf canlının ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Bezlere sarılmış olan bu canlıyı kadın süzme peynir, süt gibi şeylerle beslemeye çalışarak yaklaşık iki hafta kadar hayatta tutmayı başarıyor.
köylüler canlının tam olarak bir uzaylıya benzediğini söylüyorlar. kocaman gözler, yuvarlak kırmızı bir ağız, tüysüz vücut, uzun kollar, 20 cm. lik küçük bir beden , acı çekiyor gibi görünen mutant bir canlı...
komşuları şizofren kadının tedaviye ihtiyacı olduğunu düşünüyor ve hastaneyi arıyorlar.
görevliler kadını gelip alıyor ama "yaratık" la ilgili iddialarını ciddiye alan olmuyor.
canlı evde tek başına unutuluyor ve açlık ve susuzluktan ölüyor.
ağırlıklı olarak bölgede gerçekleşen ve Çernobil ve Fukuşima'dan sonra en büyük 3. nükleer felaket olarak adlandırılan Mayak nükleer patlaması neticesinde ağır mutasyonlu olarak doğan ve mezarlığa yaşamayacağı düşünülerek canlı olarak terk edilen bir bebek olduğu ileri sürülüyor.
bölgede ara sıra balıkçıların gözleri ya da yüzgeçleri olmayan balıklar yakaladıkları da bilinen bir gerçekmiş.
sonuç olarak yaşama şansı belki de çok düşük olan bu canlının arkasından ağlayan tek insan apar topar hastaneye yatırılan yaşlı kadın oluyor.
daha sonra ise olaylar son derece karmaşık bir hal alıyor.
( Kaan Ünsal Alphan konuyu detaylı bir şekilde anlatmış. )
hayatı boyunca türlü hastalıklarla mücadele eden Ella Harper 1850 yılında Amerika'da dünyaya gelmiş.
bacaklarındaki doğuştan gelen deformasyon nedeniyle hayatı boyunca el ve ayakları üzerinde yürümek zorunda kalmış.
Hastalığının adının ehlers danlos sendromu olduğu açıklanmış.
doktorlar durumunun ameliyatla düzelemeyeceğini açıklamışlar.
ilerleyen yıllarda ise aynı zamanda iktiyozis hastası olduğu da ortaya çıkmış.
vücut şekli nedeniyle deve kız lakabı takılmış ve sirklerde çalışmış.
Bu durum aynı zamanda onun tanınmasını ve kayıtlara geçmesini de sağlamış.
sirklerde çalıştığı dönemde iyi sayılabilecek derecede para kazanmış.
evlerinde çıkan bir yangında babasını, beş yıl sonra ise kardeşini kaybetmiş.
bir evlilik yapmış ve doğan bebeğini 6 aylıkken kaybetmiş ve genetik sorunlar nedeniyle çocuk sahibi olamayacağı açıklanmış.
evlat edindikleri 3 aylık bebekleri de hayatını kaybetmiş.
Ella harper 51 yaşında kolon kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiş.
arapçada
en sağlam anlamına geliyormuş.
Farsçada ise
darı ya da bir tür ağaca verilen isimmiş.
darı mısır anlamında kullanıldığı gibi bugdaygillerden bir tür bitkiye de darı ( erzen ) ismi veriliyor.
erzen aynı zamanda erkek ismi olarak da kullanılıyormuş.
Aynı zamanda şiraz ile kazerun arasında bulunan ve şiraz'a 40 kilometre mesafede olan bir yerin ismiymiş.
şimdi biraz kurcaladım da, İran Türkleri olarak tanımlanan Kaşkay türkleri Şiraz yaylalarında yaşıyormuş.
daha çok hayvancılıkla uğraşıyorlar ve göçebe bir hayat sürüyorlarmış.
kışı ise basra körfezine yakın ovalarda geçiriyorlarmış. ( Aç parantez kapa )
şimdi asıl konuya gelecek olursak:
Erzen el-Rum
yani
Roma'da bulunan erzen kenti
ise günümüzün Erzurum'u oluyormuş.
İki erzen'in birbirine karışmaması için bizdeki Erzen'e Erzen-i Rum, Erzen el-rum ismi verilmişmiş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |