Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
savaş hukuk demişken,
merak ettiğim bir konu daha var.
tarih kitaplarında hiç anlatılmıyor.
iki topluluk savaş yapmaya karar verdi diyelim.
top sahasında buluşalım der gibi
falanca ovada birbirlerini nasıl buluyorlardı acaba ?
hiçbir zaman karşılaşamama ihtimali de var sonuçta.
ben olsam karşılaşmaz teğet geçerdim.
ne gereği var, bir sürü ölen insan.
tarihe geçmeyen, pek çok savaşı önleyen,
kim bilir ne değerli diplomatlar geldi geçti yeryüzünden.
konuya girmişken tamamlayalım.
Asur kralı 2. Sargon zamanında yazılan kil silindirlerde kralın Anadolu'daki hangi krallarla savaşa girdiği tek tek yazılmış.
bunlardan biri de kral midas.
yalnız polatlı'daki mezar kapatıldığında midas yapılan tespitlere göre halen hayatta görünüyor.
kısacası polatlı'daki tümülüs kral midas'a ait değil.
muhtemelen babası gordios'tur diyorlar.
aniden ölmüş diyorlar.
bu durumda kulaklarını araştırmanın da pek bir anlamı olmasa gerek.
oğlu midas'ın ise kulakları biraz büyük belki asimetrik ve tüylüymüş.
genetik bir durum olabilir diyorlar.
midas'a ait olduğu ileri sürülen kafatası incelenmiş ve formunun bilinçli olarak değiştirilmiş olduğu sonucuna ulaşılmış.
kafatası, uzatılmış bir kafatası.
kulakları ile ilgili bir bilgiye bu bulgularla ulaşmanın mümkün olmadığı belirtilmiş.
tek bilinen bu kafatası her kime aitse uzun süre boyunca sarılarak uzaması sağlanmış.
Roma döneminde günde ( ortalama demedi vallahi belgesel ) 500 kişi çarmıha geriliyormuş.
çarmıhlar bildiğimiz gibi T şeklinde değil x şeklinde çakılıyormuş.
elde edilen en somut delil Hz. İsa dönemine tarihlenen bir topuk kemiği.
kemiğin ortasından kocaman bir çivi geçiyor ( beton çivisi gibi ) ve arkasında bir zeytin ağacı parçası var.
adamı çarmıhla birlikte mi gömmüşler yoksa sökerken acele edip çiviyle miviyle birlikte mi gömmüşler ne yapmışlarsa
anlatılanlara en sağlam delili olmayı başarmış.
insanı canlı canlı ağaca çivilemek ne demek ya.
boşuna demiyorlar arada bir devre kapanıyor diye.
devre kapanıyor yine başa dönülüyor.
İkinci dünya savaşında kapanmamışsa bile mutlaka bir kenara not alınmıştır olan biten.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |