Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Ne olduğunu bilmediğimden araştırdığım yemek ismi.
Dananın kuyruk sokumundan yapılan bir yemeğin ismiymiş. Orta Anadolu yöresine aitmiş. Kelle paça
salonlarında servis ediliyor.
Sakatat olarak değerlendiriliyor. Kasaplarda uygun fiyata pöç bulmak mümkünmüş.
Etinin yağlı ve lezzetli olduğu belirtiliyor.
bursa'daki kalp damar cerrahı asistan doktorun intiharıyla yeniden gündeme gelen sistem sorunları.
Çok üzücü bir haber.
Sistemler keyfiyete bırakılmamalı. Adalet mutlaka tesis edilmeli.
Nereden beynime yapışmışsa bir türlü gitmeyen Endonezya şarkısı gibi bir şey.
Ne anlama geldiğini de bilmiyorum.
Herhalde tatile gidememek başıma vurdu.
Afrikalıların söylediği ilahi gibi bir şey zannediyordum bambaşka bir şey çıktı.
bizde de bir benzeri vardı.
Karşıyaka yollarındaaaa diye devam ediyordu. Hatta güfte farklı beste tıpatıp aynıydı.
Sultan 2. abdulhamit'in en sevdiği yemekmiş.
Halka dilim şeklinde kesilen soğanlar ayrı bir yerde pişirilir sonra üzerine yumurta kırılırmış.
Mum ışığıyla 3.5 saatte pişirilir ve servis edilirmiş.
Padişahlar bamya yemeklerini, özellikle deniz ürünlerini yemeyi çok severlermiş.
Not: Cahil kelimeler adlı üyenin uyarması üzerine düzeltiyorum. Yanlış bilgi aktarmışım.
Kuşhane Osmanlı saray mutfağında kullanılan tek kişilik, küçük, yayvan tencerelere verilen isimmiş.
anlamı: "Kuşâne" yani "kuş eti pişirilen küçük tencereden" geliyormuş.
Saray mutfağı olarak internette yayılan bilginin kesinlikle doğru bilgi olmadığı belirtiliyor. ( kaynak Vedat Milor )
Bir de osmanlılarda ekmek sepeti olarak kullanılan kap da kuşhane adını alıyormuş.
gaşgana, guşene, güşene, kaşane, kuşhana: Anadolu'nun pek çok ilinde bakır tencereye verilen isim.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |