Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bu adam ne yaşamış acaba diye biraz kurcaladığım konu.
Yaptığı tespitler olabilecek en kötü olasılıklar üzerine.
Bu mühendisin canını çok sıkan etmenler:
1- Yer çekimi önderliğinde türlü fizik yasaları. Bunu geçelim bir kere. Bu yasaları bilen biri için çok da sorun olmazlar. Fizik yasaları sağ gösterip sol çakmaz, bugün siyah dediğine yarın beyaz demez. İtimat sorunu yaşatmaz. müeyyidesini anında çakar.
2- Kalabalık nüfus. Nerede çokluk orada şokluk kavramının sonucu. Daha sakin bir hayatı tercih edebilir.
3- Zaman... Genel olarak şikayetlerinde zamanın kontrolü ile ilgili bir yakınma var. eee ayaklarımı uzatmış balık tutuyorsam suyun başında kaynaması için niye bekleyeyim ? Kaynadığında kalkar çayımı alırım.
uzun yıllar önce gerçekleşen bir olay.
düğün sırasında düğün salonu çöküyordu.
çok büyük bir faciaydı.
Olay İsrail'de gerçekleşmişti.
Tüm davetliler oynarken bir anda salon aşağı doğru göçüyordu.
Arşiv görüntülerini izlerseniz garip bir şekilde Ortadoğulu olarak aynı müziklerle eğlendiğimizi de fark edebiliyorsunuz.
Nasıl etkisinde kalmışsam artık toplu etkinliklerden pek hoşlanmam ve kalabalıklardan uzak dururum.
Arşivi tararken bu olayın İsrail'de tekrarlandığını fark ettim aynı zamanda.
Yakın geçmişte yine böyle bir olay olmuş.
Balkonda oturuyorduk.
Ev yüksekçe bir yerdeydi.
Balkon otobanı boydan boya görebiliyordu.
bir araba hızla geçti, nasıl olduysa havalandı ve gözümüzün önünde havada fırıldak gibi birkaç tur döndükten sonra yere inip refüje çarparak durdu.
Gördüklerimizi ağır çekimde izler gibiydik ve idrak etmeye çalışıyorduk.
biz ay vay diyene kadar kuzen gayet soğukkanlı bir şekilde yanında bulunan telefondan hemen ambulansı aradı ve açık adresi verdi.
sürücü ve varsa yolcuların akıbetini bilmiyorum ama canlı canlı bir ilkyardım dersi almış kadar olmuştuk.
Değişik yerler görmek değişik maceralara burnunu sokmak olabilir.
Karşınızdaki kişinin berbat yanlarını keşfetmeye çalışmak olabilir.
size hakaret etmesine, damarınıza basmasına izin vermek olabilir.
Dedikodunuzu yaptırıp kayda aldırıp defalarca hakkınızda atıp tutmasını dinlemek olabilir. :)
Ama tamamen masumsa ve siz de bir Raif Efendiyseniz yapacak bir şey yok. Ermiş olmanın bir alt basamağı olabilir bu durum herhalde.
Ben leylayım diyene kadar devam.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |