Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
eski dönemlerde, şimdi bilim insanlarının "karanlık madde" olarak tanımladıkları şeye
eter adı veriliyormuş.
tüm kainatı kaplayan, var olduğu kabul edilen fakat gözlenemeyen madde.
bütün evren bir umman olarak değerlendirilmiş ve içindeki her dalgalanmanın bir etkileşim yarattığı üzerine astrofizikçiler bazı teoriler üretmişler.
en keyiflisi de bu teorileri tek tek dinleyip anlamaya çalışmak.
dünyayı anlamaktan çok daha kolay keyifli.
herodotos olarak da biliniyor.
geçmişte yaşayan insanları şu milletten ya da bu milletten diye sınıflandırmak bazı açılardan doğru olmayabiliyormuş.
şöyle ki:
herodotos, santos, efesos, latmos, sokrates, piros
gibi sonu os, es, is şeklinde biten isimlerin hepsinin Anadolu kökenli olduğu belirlenmiş.
buluntular, yazılı kaynaklar, damgalar, komşu medeniyet kayıtları, yer isimleri gibi kaynakların birbirini doğrulamasıyla
Anadolu'da luviler adı verilen bir medeniyet olduğu, hiyeroglif şeklinde kendilerine ait bir resim yazıları bulunduğu, bunların büyük ve merkezi bir devletten ziyade küçük küçük site devletleri şeklinde varlıklarını sürdürdükleri, bir dönem kendilerine Arzawa adı verildiği, bu medeniyetin Batı anadolu'da varlığını sürdürdüğü
farklı dönemlerde kendilerine farklı isimler verilebildiği belirtilmiş.
luviler, arzawa, likya, karya vs. gibi çeşitli isimleri olan uygarlıklar aslında bir bütünün parçaları gibi düşünülebilirmiş.
Yunan ve bölgedeki diğer uygarlıkları bu medeniyetin uzantısı olarak mı, etkileşen başka bir medeniyet olarak mı, iç içe geçmiş medeniyetler olarak mı, sonradan kurulmuş medeniyetler olarak mı değerlendirmişler nasıl değerlendirmişler o kadarını net olarak bilmiyorum.
ege adalarının bazılarının kıyılarının altında batık yerleşim yeri kalıntıları bulunduğu;
Anadolu medeniyetlerinin bazılarının yürüye yürüye ege üzerinden avrupa'ya doğru göç edebildiği,
coğrafyanın şimdiki gibi olmadığı
belirtilmiş.
Çok gerilere giderek hikayeye başlıyorlar.
yakın zamana kadar en eski buluntu olduğu belirtilen Çatalhöyük'ten giriş yapıyorlar.
Halbuki Harran'daki buluntular hikayenin aydınlatılabilmiş kısmını birkaç bin yıl daha geriye çekti.
Sovyet Rus astronomu ve astrofizikçisi.
deha olarak adlandırılmış.
gerçeği bul kanalında izliyorum.
aslında daha önce de dinlemiştim ama bu kadar derli toplu bilgi alma fırsatı olmamıştı.
dramatik hayat hikayesinin yanı sıra kozyrev aynası adı verilen çalışmaları da doğal olarak hayat hikayesinin en dikkat çeken ve merak uyandıran bölümü.
kazakistan'ın eski başkenti ve en kalabalık şehri Almatı'da bulunan devasa kapalı halk pazarı.
Çok büyük, çok tertipli ve görkemli bir gıda alışveriş bölgesi.
( Zelyonni Pazarı, Zeleny Bazar )
Fatih Koparan pazarı gezerken insanlarla konuştu.
Oraya yerleşen ahıska türkleriyle gayet rahat anlaştı. uzun uzun sohbet etti. Zaten pek çoğu Türkiye'yi ziyaret etmiş.
Taciklerle çok rahat konuşabildi. Onlarla da sohbet etti.
Daha da ilginci Moğolistan'ı ziyaret ettiğinde de insanlarla konuşabildi.
Sanırım Alaska'ya, Kanada'nın kuzeylerine hatta Grönland'a gitse de orada konuşup anlaşabileceği birilerini bulabilir.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |