Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
herhangi bir yerde sağlıklı ve tam kavranabilen bir tanımına rastlayamadım.
iş yapabilme kapasitesi olarak kestirip atılmış.
enerjinin korunumu yasası: enerji yaratılamaz; enerji yok edilemez; sadece farklı bir biçime dönüştürülebilir.
elimizdeki ipuçları bunlar.
bunun ötesine pek geçememişiz şimdilik.
ısı, ışık, hareket gibi birbiriyle hiçbir benzerliği olmayan pek çok şeye birden "enerji" ismi verilmiş.
Hatta duran bir cismin enerjisine bile "potansiyel enerji" adı verilmiş.
tahmin edeceğiniz gibi bütün bunları yazmamın sebebi bütün malzemeyi aldığımız yere iade ettiğimizde enerjimizin "enerjinin korunumu yasasına göre" ki bu yasa yüzde yüz doğruysa ve geçerliyse neye dönüşeceği konusundaki fikirlerinizi almaktır.
potansiyel bir enerjiye mi dönüşür ?
ısı enerjisine dönüşüp evrene mi yayılır ?
ışık olup yer çekiminden kurtulup uzaya mı ulaşır ?
atomik boyutta nükleer enerjiye mi dönüşür ?
yani metabolizmamızı ayakta tutan enerji nereye gider.
milyarlarca insanın sorduğu soruyu bir de ben sorayım dedim.
diyebileceğim başlık yorumu.
insan vücudunun yüzde 99 u 6 elementten oluşuyor.
% 65 i oksijen
% 18 i karbon
% 10 u hidrojen
% 3 ü nitrojen
% 1,4 kalsiyum
% 1,1 fosfor
geriye % 1,5 luk bir kısım kalıyor. potasyum, sülfür, sodyum, klor, magnezyum, çok az miktarda bor, krom, kobalt, bakır, flor, iyot, demir, manganez, molibden, selenyum, silikon, kalay, vanadyum, çinko bulunuyormuş.
kısacası tamamını topraktan ve havadan aldığımız bu malzemeyi zamanı geldiğinde aldığımız yere iade ediyoruz.
hücrelerimiz ortalama 7 ila 10 yıl içinde yenileniyorken bazı hücrelerimiz 2 günde ( Bir tür akyuvar ) yenilenirken bazıları ömür boyu bizimle kalıyor ( göz lensinin ortasındaki hücreler )
en uzun ömürlü hücreler:
beyin hücresi: 200 yıldan fazla
göz lensi hücresi: ömür boyu
yumurta hücreleri: 50 yıl
kalp kası hücresi: 40 yıl
bağırsak hücresi: 16 yıl
kas hücresi: 15 yıl
...
ölü hücreler ve diğer bazı malzemeler vücuttan atıldığından aslında tabiatla malzeme alışverişimizin ömür boyu devam ettiği de bir gerçek.
bir gülü sevdim bir onu sevdim
tek mevsimlikmiş ah geçiverdi
gel etme dedim, kal gitme dedim
söz dinlemedi bak kaçıverdi ( Zeki Müren'in sesinden sürekli yayınlanan şarkı. Zerrin özer de okumuş ama Zeki Müren'in olduğu yerde tartışma biter. Bu arada şarkı bir Ferdi Özbeğen şarkısı ve onun yorumu da atlanmamalı. )
bahar gelince okulun etrafındaki çimenler üzerinde teneffüste yapılan mini piknikler, uçurulan defter kağıdı uçurtmalar, ipler, toplar.
havaların ısındığının belirtisi bembeyaz çoraplar, yazlık ayakkabılar.
öğretmenimize getirdiğimiz bahar dalları, mor salkımlar ve güller,
milli bayramlarda süs olarak kullandığımız kadife çiçekleri
süs olarak yaptığımız kedi merdivenleri.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |