Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Arapça "Batı rüzgarından" anlamına geliyormuş. ( böyle bir deyim varmış )
Farslar buradan alıp " talihi ters dönmüş, iflas etmiş" anlamında kullanmaya başlamışlar.
Sonra biz de almışız bambaşka anlamlarda kullanmaya başlamışız.
genellikle de aksi, suratsız, ters insan
anlamına gelecek şekilde kullanıyorlar.
aslında çaya çorbaya limon gibi her anlama çekiyorlar demek lazım.
bir gezgin moldova'da bir gagavuz köyüne uğramış.
insanlarla rahatlıkla anlaşabiliyor.
biriyle sohbet etmeye başladı.
Adam: Siz Türkiye'de neden böylesiniz ? dedi.
-Nasılız abi ?
-İnsanların yüzüne gülüyor, onlarla sohbet ediyorsunuz, adam arkasını döner dönmez karalamaya , dedikoduya başlıyorsunuz.
Bizim buralarda asla böyle bir şey olmaz.
ne düşünürsek insanın yüzüne zaten söyleriz.
gezgin pek bir cevap veremedi.
demek ki kültürümüze böyle bir hasleti de ilave etmişiz zamanla.
Yine de : Burası çok pahalı, her şeye rahatlıkla ulaşamıyoruz, diyorlar. Moldova avrupa'nın en fakir ikinci ülkesiymiş.
Böyle de bir durum var.
Gagauzya özerk bir bölge ve Oğuz Türkleri olan Gagavuzlar burada yaşıyormuş.
dün epey gezdik baktık.
insanlar bazı eşyalarını gözleri gibi koruyup kollamış, ölünceye kadar vitrinde saklamış.
hiç kullanmamış.
bir sebepten bu devasa antika dükkanına benzeyen bit pazarlarında bu eşyalar satışa çıkarılmış.
porselen biblolar
porselen bebekler
porselen çok farklı desenli tabaklar, fincanlar
pirinç şamdanlar, lambalar, biblolar, vazolar, kitap ağırlıkları
takılar
el dokuması kilimler, yün halılar, heybeler, resimli duvar halıları
dürbünler
bastonlar
bazıları çok güzeldi
bazıları ruhuma inanılmaz ağırlık verdi
üzerime ağırlık çöktü
yine de gezmek ve eğer çok hoşa giden bir nesne varsa almak çok eğlenceli.
ben sadece taş aldım.
bazıları gerçek bazıları ise bariz bir şekilde taklit ( cam taklit )
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |