Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bu yaşıma geldim, turşulu yeşil zeytinin nasıl yapıldığını bilmiyorum.
Makinesi var herhalde
İçini düzgünce oyup çekirdeğini çıkarıp sonra o biberciği içine nasıl yerleştiriyorlar hiç fikrim yok.
Biberler de düzgün ve eşit oranda kesilmiş.
Üstelik yıllardır satılıyor bu zeytin.
Kimin aklına gelmiş ki böyle meşakkatli bir ürün.
Üstelik satılıyor da.
İstatistikler açıklandıkça yoğun bakımda yatan hastaların bir kısmının aşılı olanlar olduğu ortaya çıktı.
Bunun sebeplerini açıklayan uzmanlar var.
Olası sebepler neler olabilir ?
Kişinin nasıl olsa aşılandım diyerek yeterli antikor seviyesine ulaşmadan korunmayı tamamen bırakması ki maksimum koruma için ikinci dozdan sonra belli bir sürenin geçmesi gerektiğinin altı çizilmiş.
Rapel denilen aşı tekrarlarının ihmal edilmesi yüzünden vücuttaki antikor seviyesinin düşmesi
Kişinin pozitif olduğunun farkında olmadan gidip aşı olması
Kronik hastalıklar, ileri yaş, hamilelik gibi sebeplerle bağışıklık sisteminin baskılanmış ya da yetersiz çalışıyor olması
Para karşılığında sahte aşı kartlarının hazırlandığı haberleri. Özellikle yasaklarla birlikte ortaya çıktı.
Son olarak aşılanmaya karşı olanların ileri sürdüğü aşıların işe yaramıyor oluşu iddiası. Onlara göre her aşı herkeste aynı antikor oluşumu cevabını vermiyor.
Bunun haricinde sadece yoğun bakım hasta rakamlarıyla uğraşmak yerine pozitif olup ayakta atlatan, pozitif olduğunu farkında dahi olmayan, temaslı olduğu halde hiç yakalanmayan insanları aşı, yaş, cinsiyet, kan grubu gibi özelliklerinin de araştırılması gerekiyor ki
çok karmaşık ve kapsamlı bir değerlendirme ile en sağlıklı sonuca ulaşılabilsin.
Bazen bu dizi aklıma geliyor.
Aynı zamanda saçma sapan düşünceler de aklıma geliyor.
Aynı kazazede karakterlerin başına geldiği gibi,
dünya bir anda başka bir boyuta geçti.
Sanki hepimiz birden öldük ve cehenneme düştük.
O kadar hızlı oldu ki fark edemedik.
Yeryüzünde her şey o kadar yerli yerindeyken,
hayvanlar huzurlu, bitkiler çiçeklenip meyve verirken,
insanlar kıvranıp duruyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |