Türkiye'nin memur portalı

yok dedi, sakın getirme dedi, onunla uğraşamam dedi.

böylece bir adet pitaya-ejder meyvesi ağacım oldu.

olsun, kaktüslerle aram fena değil.

onu şeyin yanına koydum, Euphorbia trigona ( Süt kaktüsü- süt ağacı ) orada güzelce büyür.

sanki bununla ilgili bir başlıktı.

Not: İslam ansiklopedisi de Müdahene ifadesini kullanmış.

üst düzey bir alman askerinin günlükleri bulunmuş ve Polonyalı yetkililer bunu müzeye kaldırmış. günlük, bir deftere kurşun kalemle yazılmış bilgilerden oluşuyor. testler yapılmış ve doğruluğu onaylanmış. zaten yapılan kazı ve aramalarda da bu günlükler baz alınıyormuş.

şöyle bir cümle dikkatimi çekti:

bu emanetleri koruma görevi bana verildiği için Tanrı'ya minnettarım.

Buna benzer bir cümle.

Aslında cümlenin başında da şöyle bir ifade vardı.

Yeni kurulacak alman devletinin geleceği için...

galiba buna benzer bir ifadeydi.

Yalnız küçücük (!) bir detay var.

Emanet dediği şeyler işgal edilen ülkelerdeki altınlar ve kültürel miras, tarihi eserler, tablolar.

altınlar külçeler halinde sandıklara doldurulmuş ve karargah olarak kullanılan yerlerde açılan yer altı tünellerinde saklanmış.

aynı şekilde kaçırılan tablolar vs. de bu şekilde.

Anlamadım ki çok tuhaf gerçekten. Olayın bizim bilemediğimiz nasıl bir evveliyatı olabilir ki bu kadar kendinden emin ifadeler kullanmışlar.

Gemi 14 haziran 1838 tarihinde batmış.

Savannah'tan baltimore'a gidiyormuş.

enkazdan bir saat çıkarılmış ki patlama saatini gösteriyor. Saat 11'i 5 geçe saat durmuş.

denizde sürüklenen kazazedelerden ikisi, günlerce kurtarılmayı beklerken tanışmış ve daha sonra evlenmiş.

gece vakti uyku tutmadı d max'de belgeselini izledim.

güneyli çiftlik sahipleri, pamuk tarlalarında afrikalı köleleri çalıştırarak büyük servet sahibi olmuşlar.

güneyin ekonomisi kölelik sistemi üzerinden parlamaya başlamış.

içlerinden biri pulanski adlı buharlı gemiyi satın almış. ( ya da galiba yaptırmış. )

gemi kendi dönemine göre devasa büyüklükteymiş ve diğer gemilerin iki katı uzunluğundaymış.

bölgenin en zenginleri bir gün gemiye toplanıp limanlara uğraya uğraya kuzeye doğru yolculuğa başlamış.

yanlarına kölelerini almayıp ailelerini ve sandıklar dolusu altın ve gümüş paralarını almışlar.

bir ya da iki adet itibarlı kölenin de yanlarında olduğu kayıtlardan anlaşılıyormuş.

gemiye güneyin titaniği diyorlar ama adı titanik kadar duyulmamış.

geminin sıcak, bakırdan buhar kazanına akıllının biri soğuk su ilave etmiş.

meydana gelen ani genleşme ile kazan bir anda büyük bir gürültüyle infilak etmiş.

gemi 45 dakika gibi kısa bir sürede sulara gömülmüş.

filikalar yetersizmiş ve çok az kişi kurtulabilmiş.

5 gün boyunca denizde bir yelkenlinin gelip kurtarmasını bekleyenler de olmuş.

geminin enkazına ve içindeki değerli madenlere günümüzde ulaşılabilmiş.

nümizmatik bilimciler laboratuvarda harıl harıl bulunan şeyleri solüsyonlarla çözüp değerlendirmeye çalışıyor.

Not: Belgeselde geminin adı pulanski olarak belirtilmiş ama biraz baktım. Geminin gerçek adı Pulaski