Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
gece vakti uyku tutmadı d max'de belgeselini izledim.
güneyli çiftlik sahipleri, pamuk tarlalarında afrikalı köleleri çalıştırarak büyük servet sahibi olmuşlar.
güneyin ekonomisi kölelik sistemi üzerinden parlamaya başlamış.
içlerinden biri pulanski adlı buharlı gemiyi satın almış. ( ya da galiba yaptırmış. )
gemi kendi dönemine göre devasa büyüklükteymiş ve diğer gemilerin iki katı uzunluğundaymış.
bölgenin en zenginleri bir gün gemiye toplanıp limanlara uğraya uğraya kuzeye doğru yolculuğa başlamış.
yanlarına kölelerini almayıp ailelerini ve sandıklar dolusu altın ve gümüş paralarını almışlar.
bir ya da iki adet itibarlı kölenin de yanlarında olduğu kayıtlardan anlaşılıyormuş.
gemiye güneyin titaniği diyorlar ama adı titanik kadar duyulmamış.
geminin sıcak, bakırdan buhar kazanına akıllının biri soğuk su ilave etmiş.
meydana gelen ani genleşme ile kazan bir anda büyük bir gürültüyle infilak etmiş.
gemi 45 dakika gibi kısa bir sürede sulara gömülmüş.
filikalar yetersizmiş ve çok az kişi kurtulabilmiş.
5 gün boyunca denizde bir yelkenlinin gelip kurtarmasını bekleyenler de olmuş.
geminin enkazına ve içindeki değerli madenlere günümüzde ulaşılabilmiş.
nümizmatik bilimciler laboratuvarda harıl harıl bulunan şeyleri solüsyonlarla çözüp değerlendirmeye çalışıyor.
Not: Belgeselde geminin adı pulanski olarak belirtilmiş ama biraz baktım. Geminin gerçek adı Pulaski
bugün yine telefonda atlattığımız badireyi konuştuk.
herkes birbirini arıyor nasılsın, iyi misin diye.
gülüyoruz gülüyoruz kim ne yapmış anlatıyoruz.
komando gibi nasıl yuvarlandılar, kimin ayağı boşluğa geldi, kim çantasını yanına aldı, çantayı biz mi fırlattık kendisi mi can havliyle kaptı, halat gerçekten işe yarar mıydı yoksa arabayı bayırdan aşağı yuvarlar mıydı, çekici arabanın üzerinde ne yazıyordu ?
şoförümüz diyor ki: orada nasıl durdum, araba oraya nasıl yerleşti, tekerlekler nasıl oldu da oraya tutundu hala anlamıyorum.
ben de sadece " piston aşağı indi " videosundaki gibi kapıyı açıp kaçışmalarını ve arkalarından bakakalmamızı hatırlayıp hatırlayıp gülüyorum.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |