Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bundan tam 10 yıl önce sağlık bakanı recep akdağ döneminde küresel düzeyde yaygınlaştığı iddia edilen domuz gribi ve akabinde türkiyeye getirilip aile sağlığı merkezlerine dağıtılan aşıların tercihe bağlı olarak vurulması olayıdır.
iki tür aşı getirtilmişti. Adjuvanlı ve adjuvansız diye ikiye ayırmışlardı. yalnız bazı devlet büyükleri " Ben olmam ama olmak isteyen olabilir" şeklinde açıklamalar yapmıştı.
Risk grubunda olduğum için ve o dönemde şalın önde gideni olduğumdan aşıyı yaptırdım. Size deneyimlerimi paylaşayım: O günden beridir domuz gibiyim desem de inanmayın. Aşıdan sonra ilk gün sarsıldım biraz. Aşı vurulan yerde hafif ağrı dışında vücutta genel bir kırgınlık, biraz uyku hali, hafif eklem ağrıları ya da şifayı kapmak gibi belirtiler oldu. İkinci gün birşeyim kalmadı. Chip mi yerleştiriyorlar konusuna gelince . hakkaten haaa o aşıyı oldum olalı iflah olmadım. Son on yıldır başıma gelmeyen kalmadı. Hayatım Truman Showa döndü . Nereye el attıysam orası entrika yuvasına dönüyordu. Ahaaha bunu şeye benzetebiliriz. Sizi bir fare gibi labirente koyup saçma sapan nesnelerle sınadıklarını düşünün. Tabi bilimsellikten ayrılmamamız lazım. Bunun sebebi sonsuz seçeneklerden bir başkası olabilir. Sineğin tüm bacakları koparılınca sağır olmuyor olabilir.
Ama size söyleyeyim Circle filminde işe başlayan kıza bir sıvı içiriliyordu ve daha sonra şirketin hekimi kıza içirilen bu sıvının bir tür sensör olduğunu ve kızla ilgili tüm verilerin ( nabızdı, kan değerleriydi, geçirilen hastalıklardı ) artık bir ekrandan takip edilebildiğini söylüyordu.
Okuyunca gözlerime inanamadığım eski bir haberdir.
2013 yılında bir festival nedeniyle birleşik arap emirliklerinden suudi arabistana gelen Borkan Al gala ve iki arkadaşı Suudi ahlak polisleri tarafından fazla yakışıklı oldukları gerekçesiyle sınırdışı edilmişler.
Festivalin adı Jenadriyah Milli Miras ve kültür festivali. Suudiler festivallerde ne yapar çok merak ediyorum. Kapalı kutu yaşatılan ülkeler hakkında pek birşey bilmiyoruz.
Hala gülüyorum yalnız sinirlerim bozuldu. Adamlara gelince fotoğraflara bakılırsa eğer estetik mucizesi değilse gerçekten yiğidi öldür hakkını ver.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |