Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
güneş sistemi, güneşle birlikte galaksideki dönme hareketine devam ettiğine göre her gece karşılaştığımız gökyüzünde ufak da olsa sapmalar gerçekleşiyordur. ya da belki de bizim ölçeğimize göre hareket çok yavaş olduğundan her gece aynı gökyüzüne bakıyoruz. ya da herhalde tüm gök cisimleri topyekun hareket ettiğinde bir değişiklik olmuyor gibi algılıyoruz ama böylesine hareketli bir gök trafiğinde değişiklikler olmaması neredeyse imkansız.
uzay boşluğunda bunca hareketlilik varken neden sıklıkla galaktik çarpışmaların olmadığı da gizemlerden biri.
muhakkak bilim insanları uzayın keşmekeşe düşmesini engelleyen kuvvetlerle ilgili çeşitli teoriler üzerinde çalışıyordurlar.
sadece kütle çekim yasalarıyla ya da kuantum fiziği teorileriyle bu denge ( ya da dengesizlik her neyse ) tanımlayabilmek pek mümkün görünmüyor.
a night at the bare mountain
modest mussorgsky ( musorgski ) bestesi.
Orkestra uyarlamasını korsakov yapmış ve eksikleri tamamlayarak esere son şeklini vermiş.
Dağ kiev'deki triglav dağıymış ( ekşiden baktım )
Gece yarısı karanlık güçlerin ıssız bir dağda toplanarak yaptıkları ayini anlatıyormuş.
( Şeytan, büyücüler vs. )
ilk defa EMI CD'sinden dinlemiştim.
Müziğin anlatmaya çalıştığı şeyler iliklerinize kadar işliyor.
ürpertici sesler senfonisi.
curiosity çalışmalarından günümüze kadar gelen süreçte elde edilen verilere göre Mars'ın Dünya'ya kıyasla çok ince bir atmosfer tabakasına sahip olması ve küresel manyetik alan yokluğu nedeniyle güneş rüzgarı parçacıkları ve kozmik ışın parçacıkları Mars yüzeyinin radyasyon seviyesini yükseltiyor.
Mars'taki radyasyon ölçümlerinin değişkenlik gösterdiği tespit edilmiş.
Mars'ta 1 dünya yılı geçirecek olan bir insanın radyasyona maruz kalma seviyesinin , dünyada ortalama olarak radyasyonlu ortamda çalışan bir işçinin yaklaşık 20 yıllık radyasyon maruziyetine denk olduğu hesaplanmış.
Mars'ın bu durumunun yer altı yaşamı destekleyebilecek yapıda olduğu da belirtilmiş. Yani radyoliz olayı ile mars yüzeyinin derinliklerinde bir mikrobiyal yaşam alanı oluşmuş olabilir.
kısacası mars'ta yaşanabilirlik ihtimali en yüksek olan ortam yeraltı.
bu konuyu netleştirmek için mars meteorları da dikkatle inceleniyormuş.
mars yeraltında su bulunması halinde yaşamın da söz konusu olabileceğinin altı çizilmiş.
bilim insanları kozmik ışınların canlılık üzerindeki etkileri üzerinde de çalışmalara devam ediyorlar ve sadece herhangi bir gezegende bulunmak değil uzayda bir yolculuk yapma durumunda dahi maruz kalınan kozmik ışınların hücre yapılarında önemli hasarlar oluşturduğu tespit edilmiş.
kozmik ışınlar sadece kanser değil, görme problemleri, nörolojik problemler, dolaşım bozuklukları gibi rahatsızlıklara da neden olabiliyor.
üretici birleşmeyi, birlikte hareket etmeyi, aralarına olumsuz tipleri almamayı, kendilerini korumayan mevzuat değişikliklerine itiraz etmeyi öğrendikleri zaman bir şeyler değişmeye başlayabilir.
diyebileceğim başlık.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |