Türkiye'nin memur portalı

araya gitmek: karışıklığa kurban gitmek

aydedeye misafir olmak: gece açıkta uyumak

barut kokusu gelmek: savaş tehlikesinin sezilmesi

başı dumanlı: sarhoş

bıyık falına varmak: bıyıkla oynayarak düşünceye dalmak

cılk etmek: bozmak, çürütmek

fildişi kuleye çekilmek: toplumsal sorunlardan uzak yaşamak

güneşe karşı işemek: saygı duyulacak şeylere saygısızlık etmek

keş etmek ( argo) :utandırmak

6 Mayısta güller açmış olur.

Havalar soğuk gittiği için bendeki biraz nazlanıyor.

Soğuk derken hala sobaların yanmasına neden olabilecek bir soğuktan bahsediyorum.

Hızırla İlyas kim , nerede buluşmuşlar, bu duruma neden bu kadar sevinilmiş, bu buluşma neye sebep olmuş, bu kadar geniş bir coğrafyaya bu sevinç nasıl yayılmış, neden dilekler bu günde edilen duaya saklanmış merak ettim. O kadar neşeyle kutlanıyormuş ki vakti zamanında şenlikler, şölenler, eğlenceler tertipleniyormuş.

Bu dönemde normalde de ateş çok yakılıyor.

Bağ bahçe çapalanıp temizleniyor ve çalı çırpı bir kenarda yakılıp temizleniyor zaten.

Demek ki bunu 6 Mayısa denk getirmeyi tercih ediyorlar.

biraz kurcalayayım:

geleneğin Her kültürde ismi biraz daha değişmiş.

Şekilden şekile girmiş ama bir şekilde geniş bir coğrafyada benimsenmiş.

Hıdırellez

Ederlezi

Hz. Musa ile buluşan, bir yolculuğa çıkan ve daha sonra onunla yollarını ayıran ilim sahibi bir insanı biliyoruz ama onun adını bilmiyoruz. Kaynaklarda Sadece tahminlerde bulunuluyor. Bu konuyu bir kenara yerleştiriyoruz.

Hızır ya da Hıdır adı verilen kişi kim ?

Bu bir isim mi yoksa sıfat mı ?

Hızır ya da hıdır bir sıfat.

Yeşerten, bereket getiren, imdada yetişen, yardıma gelen gibi anlamları varmış.

Kutsal kitaplarda bahsi geçen bir sıfat değilmiş.

Hz. İlyas'a verilen bir sıfat olarak bahsi geçmiş.

Yani hıdırellez deyince iki kişiden bahsedilmediğini; sıfatı hıdır olan bir peygamberden bahsedildiğini ifade eden açıklamalar var.

Zaten yazılı kaynaklarda Hızır adı verilen bir peygamber bulunmuyor.

aklıma yine o gülümseten anım geldi.

inanmadığım halde gülerek rica minnet arkamı dönüp emaneti denize atışım.

Sonra her ikimize birden olanın olması... :)

Nişanesi şu anda boğaz sularının altındadır ve günün birinde bulunup çıkarılsa da orada bulunma amacı sadece tahmin edilebilecektir. :)

kesemi hazırladım, içindeki kağıda minicik semboller çizdim, gül dalına astım.

Hayırlısı olsun. :)

İnsan haricinde, dişi şempanzelerde,

Daha nadir olarak goriller ve orangutanlarda aleni olarak gözlenebiliyorken diğer primatlarda "gizli menstrüasyon" olarak gerçekleşiyor.

Bazı maymun türlerinde ise gizli ya da açık hiç görülmüyor.

Menstrual siklus, "memeliler" olarak sınıflandırılan canlı türünün bazılarının dişilerinde görülen doğal çevrim.

diğer memelilerde ise "gizli menstrüasyon" adı verilen durum gerçekleşiyor.

atlar: 3 haftada bir

sıçanlar: 5 günde bir

köpekler: 6 ayda bir

kediler: her ay

yarasalarda ve bazı farelerde de ( fil fareleri ) "aleni menstrüasyon" gerçekleşiyor.

Arap Yarımadasında bulunan Yemen'de bir şehir.

Genel olarak Yemen bölgesi de öteden beri bu isimle biliniyormuş. Ayrıca hint okyanusunun bir uzantısı olan Aden Körfezi de burada bulunuyor.

İlginç bir şekilde bu bölge dünyada silahlı korsan faaliyetlerinin en çok ve sürekli yürütüldüğü bir bölge.

Aden'in Kelime anlamı "Cennet Bahçesi"

Kuran'da ise en yüksek mertebeli cennet "Adn cenneti" olarak isimlendiriliyor.

aden ve adn aynı anlamda kullanılmış.

Aden ismi Tevrat'ta da geçiyor.

tevrat'ta bahsi geçen bahçe "yeryüzü cenneti" olarak tanımlanmış.

Adem'in içinde yaşadığı bahçenin adı Aden.

Ademle Havva'nın bu bölgede yaşadığı belirtilmiş.

Yine tevrat bilgilerine göre bu bahçe doğuda yer alıyor ve içinden geçen ve dört kola ayrılan bir

ırmak sayesinde sulanıyor.

İbranicede "Aden" olarak değil "Eden" olarak telaffuz ediliyor.

Aden'den akan ırmağın kolları olarak Pişon, Gihon, Dicle ve fırat belirtilmiş.

Irmakların aktığı yerler ise içinden çıkarılan madenlere varıncaya kadar detaylı bir şekilde açıklanmış.

ırmakların geçtiği topraklar olarak Havila, Kûş, Asur bölgeleri sayılmış.

Yapılan tahminlere göre Hz. Ademle Hz. Havva'nın yerleşim yeri olan bereketli Aden bahçeleri günümüzde Türkiye sınırları içinde, Türkiye'nin doğusunda kalan bir bölgede bulunuyor olabilir.

Yeryüzünün diğer bölgelerinden farkı işlenmiş bahçelere sahip olması olarak belirtilmiş.

Yani inanca göre insanlık çoğaldıkça bu bölgeden diğer bölgelere doğru yayılmaya başlamışlar.

Bütün bu inanç sistemine ve mitolojik verilere dayanarak Hz. Adem ve Hz. Havva'nın ilk yerleşim yerinin Harran Ovası olabileceği üzerinde fikirler yürütülmeye başlamış. ( Bkz: Göbeklitepe )

Kısacası Anadolu ile Basra körfezi arasında kalan bölge, pek çok tarihi olayın ve mitin doğduğu, arkeolojik bulguların kayıtlara geçtiği ve geçmeye devam ettiği , mitlerin nesilden nesile aktarıldığı bölge olmakla birlikte günümüzde sürekli çatışmaların, kargaşanın, hır gürün bir şekilde bir ya da birden fazla nedenle devam ettiği bölge olarak da biliniyor.

yıllarca beraber yaşadık.

Yanından geçtik.

Sembolümüz diye sevdik, bağrımıza bastık.

Bizim zamanımızda fırçayla yıkayan esnaf vardı, şampiyonluk kutlamalarında süslendiğini de görmüştük ama üstüne bineni ilk defa bu sene yapılan haberle görmüş olduk.

Yapmayın, etmeyin eylemeyin.