Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Babil'in meşhur bahçeleri ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak istediğim başlık.
Günümüzde Irak'ta bulunan Hillah şehri antik çağlarda Babylon yani Babil olarak adlandırılıyor. M.Ö 290 yılında Babilli rahip Berossus'tan aktarıldığına göre meşhur Babil bahçeleri M.Ö 562-605 arasında hüküm sürmüş Nebukadnezar zamanında yaptırılmış. Diğer bazı kaynaklarda kralın Suriyeli olduğu söyleniyor.
Arkeolojik çalışmalar bu bahçelerin tam olarak yerini tespit edememiş.
Şimdi olayın magazin boyutuna gelelim:
Kralın eşi yabancıymış , İran'ın Media isimli dağlık bir bölgesinden olduğu söyleniyor. İsmi Semiramis ya da Amytis olarak geçiyor. Kendi topraklarının coğrafyası ile dümdüz Babil'in uzaktan yakından alakası yok. Eşi memleketinin yeşilliklerini özlediği için kral bu bahçeleri yaptırmışmış.
Asma deniyor diye aklımıza ilk gelen üzüm asmalarıyla bahçelerin hiç alakası yok. Kral bir saray yaptırmış. Yüksek taş duvarlarla çevreli olarak kat kat tasarlanmış bu sarayın her bir katında türlü çeşitli bitkiler duvarlardan aşağıya doğru sarkıtılmış. Belki de tarihin ilk botanik park çalışmasıdır ne bileyim. Eşi bu bahçelerde gezdikçe kendi dağlık yeşil memleketinde yaşıyor gibi hissediyormuş. Tabi bahçe dillere destan olmuş. Herhalde Konya'nın Meram bağları gibi bir yere dönüşmüştür. Mesela buralar halka açık mıydı acaba ? Mesire yeri olarak mı kabul ediliyordu. Mesela gidip piknik falan yapabiliyorlar mıydı merak ettim. Bahçeler özel bir sulama sistemiyle sulanarak bitkilerin sağlıklı gelişmesi sağlanıyormuş. Sulama mevzusu Fırat Nehrinden sağlandığına göre bahçenin izlerini de Fırat kıyılarına yakın yerlerde aramak lazım. Eee taş duvarlardan hiç mi bir parçacık kalmadı. Ah şu Almanlar yok mu Almanlar ne var ne yok taşıdılar. Kökünü mü kuruttunuz hiçbir şey nasıl bulunamaz. Uydudan bakıp bile buluyorlar artık her yeri.
Diodorus Siculus ise daha teknik bilgiler vermiş. Bahçe kare biçiminde , en alt katı gözalabildiğine uzuyor her yöne doğru. En üstteki kat zeminden 25 metre yukarıda . Bahçe duvarları yaklaşık 6 metre kalınlığında ve içeriye doldurulan toprak devasa ağaçların bile kök salıp gelişmesine imkan veriyor. Özel sulama kanallarının açıldığı da notları arasında. Böyle bir yapı nasıl olmuş da yok edilmiş insanın saçını başını yolası geliyor.
Nasıl olmuş da böyle bir güzellik zamanla yok edilmiş onu da anlamak mümkün değil.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |