Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Çok fazla parçalı porselen yemek takımlarının ana parçalarından biridir.
İki tarafında kulbu, üzerinde de kapağı bulunur.
Bunu niye detaylandırıyorum ki tamamen gereksiz bilgi.
Ekselansları gibi büyük kişiler milyonda bir de eve uğrarsa diye salondaki dolapların en diplerinde bir yerde işe yaramayı beklerler çoğu kez.
Kız isteme, görücü gelme bazı yörelerde isimlendirildiği gibi kız bakma olaylarında da oldukça işlevseldir.
Salondaki peçetelik, sosluk ve tuzluk biberlik takımının yanında itinayla yerini alır.
O gün evin beyinden daha popülerdir ve adamı çileden çıkaran bir titizliğin baş kahramanıdır aynı zamanda.
Ha bir de yemek programlarına katılınca bu takımlar ortaya çıkar.
suplayı, runnerı, masa çiçeğini bu programlar sayesinde öğrenmişimdir.
kadınlar günlük hayatta çorba pişirip de sonra o çorbayı bu porselenlere doldurmayı düşünmez.
Hacimleri aynı mıdır bilmiyorum ama özellikle de çeyizine yemek takımı bakan genç kızlar hacimlerinden çok desenleriyle ilgilenirler.
Ayrıca öncelikleri farklı olan gelin damat ve yakınları arasında Thor'un şimşekleri gibi gerilimler yaratan ayrıntılardan da biridir bu yemek takımları ve nereden alınacakları.
Neyse çok uzun oldu.
Bizim mahallede bir abla var.
Bu tencereyi balkonuna saksı yapmış.
o yüzden gördüm. yoksa ben pek kimsenin evine mevine gitmem.
"Niye böyle yapmış ki?" diye düşündüm.
Çünkü kırık da görünmüyor.
Aklıma iki seçenek geldi.
Ya kapağını kırdı siniri bozuldu.
Ya da görümcesinin hediyesi, kırılsın diye bekledi kırılmayınca gözüm görmesin diye balkona iteledi.
İkinci ihtimal daha kuvvetli galiba.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |