Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Goranice Kuzeybatı İran dili.
Zaza-Gorani dilleri grubunda yer alıyor.
Kuzey Irak'ta da konuşulan bir dil.
İran'ın Irak sınırına yakın dağlık bölgelerinde de konuşuluyor.
Kısaca Zazaca deniyor.
Goralılar ya da Goraniler aynı zamanda Torlaklar olarak adlandırılan Balkanlarda yaşayan bir müslüman topluluk.
Dillerinin Slav dilleri grubundan olduğu belirtiliyor.
Balkanlarda yaşayan Pomak Türkleri oldukları da belirtilmiş.
Kosova, Makedonya, Arnavutluk arasındaki sınır bölgelerinde yaşıyorlarmış.
Anladığım kadarıyla Yozgat'ta istihdam olanakları sınırlı olduğundan ve geçinmek zor olduğundan Yozgat ili, özellikle Avusturya'ya, Hollanda'ya çok göç vermiş.
Bu nedenle oralarda birikim yapıp memleketlerinde mülk alanlar nedeniyle yabancıya en çok gayrimenkul satışı yapılan il olarak anılıyor.
Çünkü arazi, ev satın alanlar çifte vatandaş.
Gelenler memleketlerine yatırım yapmayı pek tercih etmemiş.
Bir de insan toplulukları anlamında çok çeşitlilik olmadığından bunu tolere edebilecek bir yapısı
bulunmuyor. Sanırım belli bir dönemden sonra kozmopolit yapısını kaybetmiş.
illere üniversite yapılması esnafı bir nebze rahatlatsa da kalıcı bir çözüm gibi görünmüyor.
üretim olanaklarının arttırılması en mantıklısı ama ısrarla bunun tercih edilmemesi şeye bağlı: bir bölgede siyasete girenler zaten o bölgenin eli ağzına gidebilen ileri gelenleri oluyor. Dolayısıyla rekabet yaratmak istemiyor bir nevi tekelleşmek istiyorlar. Olanaklarının ellerinden gideceğini falan düşünüyorlar herhalde. Her fabrika sahibinin, toptancının, ileri gelen esnafın bir ayağı da siyasi partilerin içinde. Malum partiler de parayla dönüyor falan filan.
Bu nedenle halihazırdaki sistemi korumak isteyen mekanizma bunu üretimi arttırarak değil insan nüfusunu şu ya da bu şekilde belli bölgelere çekerek, sevk ederek ileriye dönük planlar yapıyor.
Şuraya şu kadar nüfus yerleştiririz. Buraya ulaşım sağlarız. Hatta şuraya küçük bir dere kondurabiliriz. Yok bu o değildi, neyse...
Kendisi patatese benzeyen, tadı ve pişmiş görüntüsü bal kabağına kimi türlerinde ise kestaneye benzeyen damak tadımıza uymayan bir sebze. Patatesin amcaoğlu bile değil bence.
Besleyiciymiş ve protein zenginiymiş.
Bizde yemeklere pek katılmıyor ve haşlanarak tüketiliyor.
Kızartarak tüketin, çok lezzetli oluyor diyenler de var.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |