Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
zamanın birinde, bir sağlık programında, bir uzman doktora, vatandaş soru sormuştu:
Başım ağrıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor, acaba aşırı stresten beyin tümörü olur mu ?
doktor dönemine göre son derece cool, bezgin ve kendinden emin bir tavırla şöyle söylemişti:
eğer stres tümöre sebep olsaydı şu anda hepimizin beyninde en az birer adet tümör olurdu.
pazarcıları bilmem marketçiler fireleri müşterilere çakıyor resmen.
pazardan en azından daha taze alma şansı var.
bana kalsa hale giderim de.
hal mal yasak.
haa en güzelini söyleyeyim mi ?
tarlada bostanda çalışırsın da kenardaki bir ağaçtan portakalı, mandalinayı, armutu, elmayı koparır yersin ya .
işte o ilahi ikramın en güzeli
insan yaşadığına , her şeye şükreder.
Farah Yurdözü anlatıyor:
Aziz paul ( önceki ismiyle saul ) önceleri azılı bir hıristiyanlık düşmanıyken daha sonra kendisini Hz. İsa'nın yoluna adıyor ve azizlik mertebesine ulaşıyor.
Anadolu'yu boydan boya geçerek Roma'ya kadar gidiyor.
İmparatorluk onu uyarıyor ve önce ev hapsiyle sonra idamla cezalandırıyor.
kafası kesilerek öldürülen paul'ün başı, gövdesinden ayrıldıktan sonra yerde üç kere sıçradığı için
çok sonradan oraya yapılan çeşme tarihi hatırası ve hafızası nedeniyle trevi çeşmesi olarak adlandırılıyor. ( Trivium /üç yol kavşağı )
sanırım idam cezalarının infaz edildiği alan sonradan kötü şöhretinin unutturulması amacıyla güzel bir çeşmeyle süslenmiş ve çeşmeye de aşk çeşmesi adı verilip adaklar adanması, paralar atılması sağlanmış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |