Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
programın başka bir bölümünde şu yorum yapıldı:
James Webb teleskobu ile yönümüzü bize doğru çevirip dünyayı incelesek:
Dünyanın içinde yaşam falan olmayan çok dandik bir gezegen olduğunu rahatlıkla düşünürüz.
( aynen böyle söylediler )
sebebi dünyanın dışını kaplayan tabakaların içerisinde karbondioksit ya da yaşam belirtisi olabilecek diğer bulguları kamufle ediyor olması.
İnsanları gerçekten merak anlamında fena halde kaşıdılar.
Evet , akıllı ya da değil türlü yaşamlar olabilir hem de burnumuzun dibinde ve biz onları fark edemeyebiliriz.
programın goygoy kısmında ise kim nobel almış, kim niye alamamış, tipini mi beğenmemişler, hak etmiş de niye vermemişler, kadın olduğu için mi, halbuki neleri neleri bulmuş, kim karanlık maddeyi yadsımış, hangi teoriyi kim savunmuş mevzuları geçmişti.
çok güldürdüler açıkçası.
oğuzhan uğur'un zekasını ve hazırcevaplığını hafife almamak lazım.
robot sophia'ya sormuşlar:
- herhangi bir insani duyguya sahip misin ? sevebilir misin ? en temelden gireyim. Mutlu olabilir misin ? insan olmayı arzuluyor musun ?
Sophia'nın cevabı:
- bla bla bla ( alıntılı dayanaklarla dolu uzun paragraf ) sizlerse bu konuda biraz zavallısınız.
- Bu sondaki zavallı umarım çeviri hatasıdır. Ürkütücü zira... Peki kibir insani bir duygu değil midir ? ( Heyt be bu da mı gol değil ? Oğuzhan Uğur yorumu. )
bir bardak karanfil çayı içti.
aradan biraz zaman geçti.
Benim kafam çok güzel oldu yaaa demeye başladı.
tabi ben de üç buçuk atmaya başladım.
karanfili ağrıyan dişe sıkıştırıyorduk ama çayı hakkında pek fikrim yoktu.
bol bol su iç dedim.
güzel bir uyku çekti, ağrıları da geçmiş.
bu pimpiriklilik ölene kadar benimle gider.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |