Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bazen aklıma deli fikirler geliyor.
Bizim algıda seçicilik olarak adlandırdığımız şey.
Aslında bir deney olabilir mi diye.
Düşünsenize insan beyni ile ilgili bizim bilmediğimiz, türlü deneyler yapan bir merkez var.
Ee var zaten herkes biliyor.
Atıyorum, uykudayken bütün zihinlere birden aynı görselleri, sesleri, gönderiyor ya da işte ne bileyim nasıl istiyorsa öyle yönlendiriyor, öyle bir merkez.
Eee bunu televizyonla ilkel olarak da olsa yapıyorlardı zaten. Bilmeyen yok.
Deney aracı televizyon. :) :)
Şimdi ise sosyal medya.
Çok uçmuş olabilirim.
Uçmamış da olabilirim.
neurofeedback ile ilgili programı izlerken bunlar aklıma geldi.
İnsan beyninin içine bulunan dalgaları sınıflara ayırmış ve isimlendirmişler.
Alfa, Beta, Gama, Delta, Teta diye.
Misal: aklıma aşırı spesifik bir görsel geliyor.
Sabahın köründe, uyanır uyanmaz.
Bir yerden çağrışım yapması imkan dahilinde değil.
Haberi açıyorum aynı görseli görüyorum. :) :)
Her neyse, şu neurofeedback programını izleyeyim size özetleyeyim.
Çok güzel bir konu.
Dünyada örnekleri varmış.
türkiye'de de geliştirilse güzel olurdu.
Bir üniversite böyle bir projeyi üstlense.
Belki vardır haberimiz yoktur.
Mesela belli noktalarına sensörler yerleştirilebilir.
uzaktan yangın uyarısı dijital teknoloji ile alınabilir.
orman parsellenip yangın riskiyle birlikte otomatikman çalışan sulama sistemi kurulabilir.
dronlarla yangın riski olan bölgelerde taramalar yapılabilir.
Seçilen ormanda yangın sıçramalarını önleyecek çeşitli tedbirler alınabilir.
Orman mühendisi olmadığım için ne gibi önlemler alınabilir bilmiyorum ama boş ya da su dolu hendek, set, seyreltme, zor yanan ağaç ne bileyim buna benzer şeyler yapılabilir.
Bir nevi kontrol altında, gözümüz gibi bakılan orman.
Düz, tarıma elverişli olmayan ama sulak bir alan yakınında kurulabilir.
Ya da halihazırda mevcut bir orman örnek proje olarak çalışılabilir.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |