Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
İklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle buzlar eridi ve Sibirya'da 5 milyon yıllık bir mamut fosili bulundu. Bir Rus balıkçı tarafından bulunan mamut fosili balıkçının teknesine çektiği ağlara takılmış ve onu büyük şaşkınlığa uğratmış. Daha sonra kumları kazarak iskeletin kalan kısmını tamamen çıkarmışlar. Mamutun kısmen Derisi , yünleri hatta dışkısı bile sapasağlam duruyor. ( 19 Ağustos 2020 tarihli NTV haberi ) Mamutlarla ilgili daha detaylı bilgilere ulaşılabileceği, neyle beslendikleri, yaşadıkları dönemdeki bitki örtüsünün nasıl olduğu hakkında daha sağlıklı bilgiler elde edilebileceği belirtiliyor. İskelete bulan balıkçının adı verilmiş.
Bu arada bilim insanları mamut klonlamaya çalışıyorlar ve sonuca bir adım daha yaklaşmışlar. Yeterince iyi seviyede DNA örnekleri bulamayan bilim insanları son yıllarda sağlıklı hücrelere ulaşmayı başarmışlar.
Tayland'da, Samut Songkhram eyaletinde bulunan Maeklog şehrinin ilginç pazar yeridir. Pazar yerinden günde 8 defa tren geçtiği için satıcı ve alıcılar her seferinde hemen toparlanıyorlar. Pazar yeri esnafı müşteri kaybedeceklerini düşündüklerinden pazarı başka yere taşımayı kabul etmemişler. 1905 yılından beri trenin geleceği 3 dakika önceden çalınan zille belli ediliyor ve tüm satıcılar tezgahlarını aceleyle topluyorlar.
Georges Perec'in "Kayboluş" özgün adıyla "La Disparition" adlı romanıdır.
Yazar anne ve babasını 2. Dünya savaşı sırasında kaybetmiş, halası ve eniştesi tarafından büyütülerek evlat edinilmiş.
Eserini lipogram ( Belli bir ses kullanılmadan yazılan eser ) tarzda yazmış. Fransızca'da en çok kullanılan sesli harfi kullanmamasına rağmen içeriğiyle eser bir başyapıt olma seviyesine çıkabilmiş. Türkçe dahil pek çok dilde yapılan çevirilerinde de e harfi kullanılmamış.
Yazar 45 yaşında aşırı sigara tükettiği için akciğer kanserinden vefat etmiş.
yüe-şi, roushi, ro-şi ya da diğer isimleriyle Toharlar antik bir Orta Asya Halkıdır. Göçebe bir kavimdir.
Hint- Avrupa kökenli bir halk oldukları çeşitli bulgulara dayanılarak ileri sürülüyor.
Dilbilimciler Toharcayı Hint Avrupa dil ailesinin bir alt kolu olarak değerlendiriyorlar.
Türk tarihçiler ise Ön-Türk kavimlerinden biri olduğunu ileri sürüyor.
Yüeçi ismi Çinliler tarafından verilmiş olup "Ay soyu" anlamına geliyormuş.
Çinliler tarafından yeşil gözlü ve kızıl saçlı barbar bir kavim olarak tanımlanmışlar.
Kavimler göçü sırasında güneye doğru göç etmeyi tercih etmiş bir millet.
Hun devleti ile aralarında kıyasıya bir rekabet varmış.
Hun devletinin güney komşuları olarak biliniyorlar.
Tarihçiler arasındaki genel kabule göre Yüeçiler günümüzde Sarı ırmak'ın kuzeyinde Sincan - Uygur Özerk Bölgesi ve Tarım havzası topraklarında yaşamışlardır.
Tarım mumyaları Sincan uygur Özerk bölgesindeki Tarım havzasında bulunan yaşları 3800 ila 2000 arasında değişen bir dizi mumyadır.
Mumyaları inceleyen bilim insanları mumyaların muhtemelen Hint-avrupa dilini konuştuklarını ve Kafkas kökenli olabileceklerini ileri sürmüş.
"Çerçen adamı" " Lolan Güzeli" "Subeşi'nin cadıları" mumyaların belli başlılarına verilen isimler. Çöl havasının etkisiyle mumyalar oldukça iyi durumdalar. Sincan müzesinde sergileniyorlar. Mumyalar birçok Kafkas ırkı özelliğini taşıyorlar. Uzun boy, açılı yüz, gömülü gözler, uzun kıvırcık örgülü saçlar, sarı, kızıl , kahverengi saçlar vs.
Yapılan genetik çalışmalar mumyaların anne soylarının hem doğu asya hem de Batı Avrasya'dan geldiğini, baba soylarının ise hepsinin Batı avrasya'dan geldiğini gösteriyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |