Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Araç, çevre, kişi bileşenleri içinde %99.12 oranında "kişi" bileşeninin sorumlu olduğu durum.
% 95 oranıyla en büyük kusur payı sürücülerin.
Sürücü kusurları: Hız, alkol ve madde kullanımı, uyku ve yorgunluk, emniyet kemeri, çocuk oto koltuğu kullanmama, kask kullanmama...
Türkiye'de trafik kazaları verileri incelendiğinde önemli ve öncelikli bir halk sağlığı sorunu olduğu anlaşılıyor.
Ölüm oranları: en çok dört tekerlekli otomobil ve hafif araç yolcuları, daha sonra dört tekerlekli otomobil ve hafif araç sürücüleri, sonra yayalar olarak kademelendirilmiş.
Dünyadaki yaralanmaya bağlı ölümlerin dörtte biri trafik kazalarından kaynaklanıyor.
Türkiye'de sağlık bakanlığının verilerine göre tüm ölüm nedenleri arasında " Trafik kazası nedeniyle ölüm" 3. sırada ( 2014 yılında yapılan bir çalışma )
Trafik kazası ölümleri en çok orta ve düşük gelirli ülkelerde görülüyor.
En çok Afrika, En az Avrupa'da görülüyor.
Karayolları Güvenliği küresel durum raporuna göre 2004 yılında ölüm nedeni olarak 9. sırada yer alan trafik kazalarının 2030 yılında 5. sırada yer alacağı öngörülüyor.
Sürücü kusur sıralaması:
Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak
Hatalı sollama
Arkadan çarpma
Yaya kusur sıralaması:
Yola birden çıkmak
Araca ilk geçiş hakkını vermemek
Yolun ortasından yürümek , oturmak, oynamak
Yolcu kusur sıralaması:
Aracın dışında seyahat
Aracın içinde hareket etmek
Araca habersiz binmek ve araçtan habersiz inmek
1 km/saat hız artışı %3 oranında kaza riskini arttırıyor.
%5 ortalama hız artışı %10 luk yaralanma risk artışına, %20 ölüm risk artışına neden oluyor.
Türkiye'de meydana gelen kazalar yüksek oranda yorgunluk nedeniyle gerçekleşiyor. Saat 22.00-06. 00 saatleri arası kaza olasılığı 4 kat daha fazla.
Risk 17 saat uykusuzluk sonrasında önemli ölçüde artıyor.
İki saatte bir 15 dakika dinlenme öneriliyor.
Emniyet kemeri kullanımı şimdilik yaralanma riskini en aza indiren önlem. Ön koltukta oturanların ölüm riskini %40-50, arka koltukta oturanların ölüm riskini % 25 oranında azaltıyor. Yaralanma riskini ise ön koltukta oturanlarda %50 arka koltukta oturanlarda %75 ve üzeri oranda azaltıyor.
İstatistik verilere göre öncelikli asfalt yolda daha sonra beton ve parke yolda kazalar gerçekleşiyor. En çok düz, eğimsiz, kavşak ve geçidi olmayan yollarda kaza gerçekleşiyormuş. En çok kuru yüzeylerde daha sonra ıslak yüzeylerde kazalar gerçekleşiyormuş.
İstatistiklere göre yol kusurlarından kaynaklanan kaza istatistik sıralaması:
Yol sathında gevşek malzeme
Yolda münferit çukur
Tekerlek izine oturma
Kısmi veya münferit Çökme
düşük banket
köprü çökmesi
heyelan
Açık havadaki kaza oranı bulutlu ve kapalı havaya kıyasla yüksek.
Tek yönlü yollardaki kaza oranı diğer yollara göre daha yüksek
Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ayları kaza oranı daha yüksek
Yerleşim yeri içinde Cumartesi ve pazartesi
Yerleşim yeri dışında Cumartesi Pazar günleri kaza oranı daha yüksek.
Bir lastiğin kullanım ömrü kullanılsın kullanılmasın 4-5 yıl olarak belirlenmiş. Çok yol yapan sürücülerin 50.000 km. yi geçmemeleri lastik değiştirmeleri öneriliyor.
Kazaları azaltmak için trafik eğitimleri, sürücü kursu eğitimlerinin gözden geçirilerek daha nitelikli hale getirilmesi öneriliyor.
( Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı İslim Sungur, Recep Akdur, Birgül Piyal )
dergipark.org.tr den verileri özetlemeye çalıştım.
Bedene zarar veren ve onda çeşitli reaksiyonların oluşmasına neden olan zehirlerdir.
Beynin işlevini, merkezi sinir sistemini ve bedensel tüm fonksiyonları etkiler.
Algılamada, gerçekliği değerlendirmede sorunlar yaratır.
Bellek kaybına neden olur.
Vücut sistemlerinde kalıcı değişikliklere yol açar.
Kanser riskini arttırır, genetik mutasyonlara yol açabilir.
Ruhsal ve davranışsal sorunlara yol açar.
Sadece bireysel değil toplumsal zararları da büyüktür.
Tütün ve alkol de bağımlılık yapıcı maddeler sınıfına sokulmaktadır.
Cinayetlerin %60 ı, Saldırıların %40 ı, tecavüzlerin %33 üne yol açan maddelerdir.
Trafik kazalarında en büyük etmen olan sürücü hatalarının başında uyuşturucu ve madde kullanımı gelmektedir.
Fuhuş, hırsızlık, gasp gibi durumlara davetiye çıkarır.
a) Afyon ve türevleri ( opiyatlar ) : afyon , morfin , kodein, metadon, eroin
b) Kenevir ve türevleri: ( Reçine, toz, likit, gonca, pres ) esrar
c)uyarıcılar: amfetamin, kokain, kafein
d) Sentetikler: ecstasy, captagon, methamfetamin, lsd, ghb, ketamin, pcp
e)Sakinleştiriciler: barbituratlar, trankizanlar, sedatifler
f) Uçucu maddeler: yapıştırıcılar, çözücüler, kuru temizlemede kullanılan uçucu sıvılar, benzin, gazyağı, tiner, aseton, lpg, yüzeysel anestezi maddeleri, ( oda, saç, vücut, kozmetik vs. ) spreyler
" Cesedi bulunan gencin annesi: Bugün benim bayramım oğlum kurtuldu dedi"
"Uyuşturucu bağımlısı, iki kızı ve annesinin içinde olduğu evi yaktı"
"Oğulları uyuşturucu bağımlısı anne babanın tedavi feryadı"
" Bağımlı anne 16 yaşındaki oğlunu uyuşturucuya alıştırdı"
"Bebekleri uyuşturucu madde bağımlısı doğan anne-baba : Bağımlıyız bizi kurtarın"
( Emniyet Genel Müdürlüğü Sitesi ve haber kaynaklarından alıntı )
Oğuzhan tıraş. Otostopla dünyayı gezen genç bilgisayar mühendisi arkadaş. Deli cesareti var. arada videolarına bakıyorum. :)
Fobi:Belli nesne ve durumlar karşısında hissedilen güçlü korku olarak tanımlanmış.
Megalofobi: Büyük obje fobisidir. Örneğin devasa büyüklükteki gemiler, yüksek binalar, büyük gök cisimleri bazı insanlarda korku yaratır.
Klostrofobi: Kapalı, havasız, sıkışık, dar yerlerden korkma olarak tanımlanabilir. Bu fobisi olanlar MR dan , asansörlerden, dar mağara geçitlerinden hatta tünellerden rahatsız olurlar.
Talasofobi: Açık deniz korkusu. Denizde bulunma, denizin altınının görünemeyişi, denizin okyanusun bilinemezliği, karadan uzak olma duygusu ile bağlantılı bir korku. Boğulma korkusu değil yani.
Tripofobi: Küçük küçük deliklerden ve delikli nesnelerden korkma olarak tanımlanmış. Sıkıntı ve kaşınma hissi de uyandırıyormuş insanlarda. Bu herhalde nadir rastlanan bir tür fobi çok anlam veremedim.
Akrofobi: Yükseklik korkusu. Daha doğrusu yüksekten düşme, itilme , atlama ya da sadece yüksek bir yerde bulunma korkusu.
Koulrofobi: Palyaço korkusu. niyeti gizlenen yüz gibi algılanıyor. Abartılı kıyafet ve yüz boyama bazı insanlarda aşırı huzursuzluk hissi veriyor.
Homiklofobi: Sis korkusu. Sisin verdiği bilinmezlik duygusu bazı insanlarda aşırı korkuya neden olabiliyor.
Astrofobi: Uzay korkusu. Uzay boşluğundan duyulan korku.
Akluofobi: Karanlıktan korkma
Ballistofobi: Silah ya da mermilerden korkma
Glossofobi: Topluluk önünde konuşmaktan korkma.
Hidrofobi: Boğulmaktan , sudan korkma.
katagelofobi: Dalga geçilmekten korkma
Ofidiyofobi : Yılanlardan korkma
Sosyofobi: Toplumdan ve insanlardan korkma
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |