Türkiye'nin memur portalı

peru Nazca'da bulunan üç parmaklı mumya.

mumya bir kadına ait.

yapılan testlerle 1800 yıl önce öldüğü belirlenmiş.

DNA testi yapılmış; %98.5 insan, % 1.5 bilinmeyen bir canlı türü olarak raporlanmış. Bunun ne demek olduğunu anlamadım. Melez mi demek istemişler, geçmiş tarihlerde günümüzde tamamen yok olan bir insan türü mü yaşadı demek istemişler bilemedim.

el ve ayaklarında üç parmak bulunuyor.

bedeninde herhangi bir hastalık izine rastlanmamış. ( Bu çok garip sanki sahte olduğunu destekleyen bir durum )

kafatası yapısı günümüz insanına göre çok farklı.

bu farklı kafatasları konusu aslında dünyanın pek çok farklı noktasında bulunan iskeletlerle gündeme geliyor.

belli ki günümüz insanına pek benzemeyen bir insan türü bundan yüzlerce yıl önce yeryüzünde var olmuş.

çok daha büyük kafatası olan, kafası arkaya doğru uzamış olan, göz çukurları daha büyük olan bir insan türü diğer insanlarla birlikte var olmuş.

dna analizleri tekrar edilmiş ve sıra dışı bir durumu olduğu yeniden tescil edilmiş.

eğer biz sıradan insanlarla kafa bulmayı seven bir medya ve bilim camiası yoksa bu durumda yapılan son yorum bilinmeyen bir insan ya da insansı ırkının keşfedilmiş olduğu ve bunun da pek çok bilimsel alanda yeni bir çığır açacağı belirtiliyor.

nypost.com/2017/06/23/is-this-deformed-mummy-discovered-in-peru-for-real/

aslında çok güzel hazırlanmış bir sanat çalışması, fake bir eser gibi de duruyor ama röntgen görüntüleri de sanki gerçek gibi.

kısacası çok titizlikle hazırlanmış bir sahtekarlık örneği olarak değerlendirilebilecek bu haber hakkında bir gelişme yalanlama ya da doğrulama yok.

llullaillaco

Arjantin'de bulunan en yüksek yanardağlardan biri.

dağla ilgili inka kültür ve inanç sistemiyle bağlantılı türlü söylentiler ve efsaneler gelişmiş.

durumu bilimsel olarak oksijen eksikliğine bağlı algı farklılıklarına bağlayan uzmanlar var.

daha tırmananlar farklı sesler ve görüntülerden bahsediyor.

gökyüzünde gözlenen tanımlanamayan cisimler ya da dağda duyulan ritmik davul sesleri vs.gibi.

Kuzey arjantin Llullaillaco ( Yuyayako ) dağında uluslararası bir ekip üç mumya buluyor.

Yükseklik 6700 metre.

Burası dünyanın en yüksek arkeolojik araştırma-kazı bölgesi.

Mumyalar çok iyi korunmuş durumda ve 500 yaşında.

kurban edilmiş inka çocukları olduğu açıklanmış.

evlerinden 2000 kilometre uzakta oldukları anlaşılmış.

yurtlarının cusco ( Kusko ) Peru olduğu belirlenmiş.

çocukların bedeni bozulmamış ve canlıymış gibi hatta uyuyormuş gibi duruyorlar.

mumyalar ilgili müzeye ilk getirildiğinde teknik cihazlarda çeşitli sorunlar yaşanmış ve akım yükselmesi vs. gibi problemlerle karşılaşmışlar. Bu durum onları ürkütmüş.

bu nedenle antik keçuva dilinde yapılan bir ritüeli protokole eklemişler.

yüksek inka rahipleri çocukların kurban edilmesini istiyorlarmış.

peru'da bu şekilde pek çok kurban alanı varmış.

bu mumyalar ise ilginç bir şekilde imparatorluk sınırları dışında 6 aylık bir yürüme mesafesinde çok yüksek bir dağın başında bulunmuş.

çocuklara çiça adı verilen yüksek alkol seviyeli bir içki içirip çiğnemeleri içinse koka yaprakları verilmiş.

daha sonra aşırı yüksek ve oksijen seviyesi çok düşük bir noktada oturtularak donarak ölmeleri sağlanmış.

mumya çocukların ağızlarında hala koka yaprakları var.

gözleri ise aralık duruyor.

onlar için adeta zaman durmuş.

ölmüş oldukları bile zor anlaşılıyor.

muğlak kelimesi yerine muallak kelimesinin kullanılması.

"muğlak" "muallakta kalmak " "muallakta olmak"

muallak kelimesi sıfat olarak isimlerin önünde de kullanılıyor.

bu konu muallakta kaldı.

bu konu muğlak bir konu.

muallak hasar karşılığı

muallak tazminat karşılığı

italya'da bir ortaçağ mezarlığında kazı yapan ekipler ilginç bir durumla karşılaşmış.

7. veya 8. yüzyılda 38 haftalık hamile bir kadın hayatını kaybedince gömülmüş.

mezarda yapılan incelemede doğumun bir şekilde gerçekleştiği tespit edilmiş.

Kadın 25 ila 35 yaşları arasında, kafatasında büyükçe açılmış bir delik bulunuyor.

uzmanların tahminlerine göre rahatsızlığı olan kadın kafatası delinerek ameliyat edilmiş fakat sadece 1 hafta yaşayabilmiş.

bebeğin doğurtulması gibi bir şey düşünülmemiş ve kadın o şekilde gömülmüş.

doğum kendiliğinden tabutta gerçekleşmiş.