Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
anlatılanları aktarıyorum.
1- pişmanlık duygularının olmaması.
Davranışının yanlış olduğunu bilse bile bundan herhangi bir rahatsızlık hissetmezmişler.
sürekli şiddet gösterme, itip kakma, aşağılama vs. gibi.
2- Bir başkasının acı çekmesinden zevk alma.
Başkasının başına gelen felaketlere bıyık altından rahatlıkla gülebilir.
Acılar karşısında ruhsal bir tatmin, ferahlama duygusu yaşayabilirlermiş.
3- Değişkenlik. Bir gün öyle bir gün böyle, farklı tutumlar sergileme, kendi sözlerine sadık kalmama, çıkarlar
doğrultusunda manipülasyon, güven tesis edememe, ilgi ve ihtiyaçlara göre değişen tutum ve davranışlar.
4- Haklı ya da haksız sürekli şikayet etme, karşı tarafı ezme, beklentiyi sürekli aşırı yüksek tutma, tatmin
olamama, sürekli zorbalık getiren bir eleştirme hali...
5- aşırı kontrolcü olmak. İnsanları kendi çıkarları doğrultusunda sürekli denetlemek ve yönlendirmeye çalışmak. kısacası gütmeye, denetlemeye, kontrol altında tutmaya, kendi iradesi dışında davranamayan güdük karakterler haline getirmeye çalışmak. kendilerini gerçekleştirmelerine izin vermemek.
6- Empati eksikliği. sen nasılsın ? diye sormazlar. sürekli kendileri zamana hakim olmak, gündemde olmak, konuşulmak, var olmak, en önde olmak, en güçlü olmak için savaşırlar ve başkalarının ne yaşadığı umurlarında bile olmaz.
7- Yalan söyleme. Çıkarlar doğrultusunda gerçekleri saptırma. başkalarını aşağılamak için iftira, küçümseme, dedikodu, itibar zedeleme falan filan da buraya dahil edilmiş.
8- duygusuzluk, bencillik, kendi ilgi ve ihtiyaçları dışındaki şeylere kapalı olma hali.
9- Sürekli başkalarını haksız yere kötülemek, kendisiyle kıyaslamak, bunu abartılı olarak sürekli yapma hali.
( stoacı felsefe olarak paylaşılmış )
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |