Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sıcaklıkların yükselmesine neden olan rüzgardır. En sık aralık ayında görülüyormuş. Afrika'dan Taşıdığı
toz ve mineraller nedeniyle Baş ağrısı, halsizlik, huzursuzluk, nefes darlığı, göz kanlanması, sersemletme gibi etkileri varmış. Soba zehirlenmelerine de neden oluyor.
Yağmuru getirmeden önce her tarafı kurutuyor.
Yunanca "Notos" yani güney rüzgarı, güneye ait, yağmur getiren kelimesinden evrilerek bize geçmiş.
Giyilmeyecek derecede eskimiş penyeleriniz var ve kendinize masrafsız bir hobi edinmek istiyorsunuz. Bu durumda kimsede bulunmayan, sadece size ait bir ürün ortaya çıkarmak için fırsat yakaladınız demektir.
Bu renkli penyeleri kullanarak rengarenk paspas ya da yolluklar yapabilirsiniz. Bunu eskimiş tülbent, çarşaf , şal ile de deneyebilirsiniz. Bununla ilgili videolar da var.
Almancada turba anlamına geliyor.
Genellikle göl seviyelerindeki yükselme ve düşüşler neticesinde, binlerce yılda, göl tabanlarında biriken yaprak ve organik çürüntülerden oluşuyor. Organik bir toprak türü.
Çürümüş yapraklar, küçük ağaç dalları, kuru otlar nemli bir ortamda karıştırılarak ve içine gübre katılarak hazırlanabilecek toprak türü aynı zamanda. Hafif, hava alabilen, saksıda kullanılan topraktır. Turbaya Gübre karıştırılmasının sebebi tek başına bitkiler açısından besleyici değerinin düşük olmasıdır.
Uzun süre nemli kalabilme özelliği olduğundan, bitkileri çürütmemesi için, tamamen torf kullanmak yerine %40 oranında bahçe toprağına karıştırılması öneriliyor.
topraksız tarım, saksı bitkileri, toprak ıslahı, seracılıkta kullanılır.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |