Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Çam gibi reçineli olan ağaçların yanmaya en elverişli kısımlarından çıra yapıldığını biliyoruz.
Günümüzde çırayı, mangal tutuşturmak için kullanılan küçük tahta parçaları olarak tanıyoruz.
Kökeninde Çerağ kelimesi var. ( Çerağ, çirağ, çarağ )
Pehlevice ya da Partça'da çirak sözcüğünden Farsça'ya katılmış. Kökü ise yanmak , ışımak anlamına gelen " çira " kelimesi.
Soğdca'da da ( Soğdakça bir doğu iran dili ) çarau demekmiş.
Farsçadan dilimize geçmiş.
mum, kandil, lamba gibi ışık veren araç, çırağ olarak tanımlanmış.
Marmara: Balıkesir iline bağlı bir ilçeymiş. Aynı zamanda da bir ada. bu adanın çamlarından elde edilen çıralar, döneminde meşhurmuş.
Çırak kelimesi de Farsça kökenli. Bu kelimeler arasında bir ilişki var mı bilmiyorum. Belki aydınlanan, ışıklanan anlamında " çırak " kelimesi kullanılıyordu.
ABD de Tom Emmer isimli kongre üyesi, video konferans sırasında Temsilciler meclisinde eğlenceye sebep olmuş.
" Bunu nasıl düzelteceğimi bilmiyorum" derken o kadar inandırıcıydı ki yüksek sesle güldüm. Ya çok iyi bir oyuncu ya da açık sözlü.
Not: Başlık yanlış yazılmış. Doğrusu Baş aşağı olacak.
Bundan önce de yine video konferans yoluyla bir duruşmaya katılan avukat filtre uygulamasını kapatmayı unuttuğu için duruşmada yavru kedi olarak temsil edilmiş.
Kolay bir uygulamadır.
Anahtar kelimeler sol üstte bulunan, yanında "Ara" yazan kutucuğa yazılır.
Bilgiler uzak ya da yakın geçmişten geri çağırılır. İlaveler yapılıp ya da kafaya aktarılıp geri yollanır.
Bu uygulamayı hepimiz biliyorsak da ilk defa uğrayıp bakanlar, bir uğrayıp çıkanlar için hatırlatma başlığıdır.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |