Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
insanın düşebileceği en aşağı mertebe olarak tanımlanmış.
tabi böyle tanımlanınca insan merak ediyor aşağının en aşağısı neresi diye.
cehennemin en aşağı tabakasındakiler diye de bir tanımlama yapılmış.
pek çok tanımlama yapılmış, pek çok yorum getirilmiş ama mesela şunu şunu yapan, böyle davranan, net olarak şu eylemde bulunan kişi esfel-i safilindir diye net bir örnek gösterilmemiş.
iyice merak ettiren kavram.
şimdi konu çekici olunca insan kurcalamaya devam ediyor tabi.
Azerbaycan'da pahlava diyorlar.
Özbekistan'da da pahlava deniyormuş.
Bizde Kars, Ardahan bölgelerinde de pahlava diyorlar.
Eee kırım baklavasına da pahlava diyorlarmış.
kökenini bu şekilde araştırmak gerek sanırım.
Yunanistanla bir alakası yok.
İran ya da Asya'da aramak lazım kökenini.
Belki Pakistan'da, bilemedim.
Belki pehlevilerle ilgisi vardır.
biz pehlevi diyoruz ama onlar pahlavi diyor.
Kazakistan'ın kuzeyinde bulunan turgay bölgesindeki steplerde, 2007 yılında, 260 adet jeoglif bulunmuş.
elde edilen bulgular ( 700 km. yüksekten çekilmiş görüntüleri ) yayınlanmış.
turgay ismi güzel, endamlı anlamına geldiği gibi bir çiçek ismiymiş de aynı zamanda.
türkçe kökenli bir kelime. ( torgay )
aynı zamanda bir tür tarla kuşunun/ serçenin de ismi turgay. ( daha doğrusu torgay )
jeogliflerin en büyüğü, 6000 ila 10.000 yıl öncesine tarihlenmiş bir neolitik yerleşim yerinin yanında bulunmuş.
google earth'e ushtogaysky square yazdığınızda plato şeklindeki bölgeyi ve bahsi geçen şekilleri rahatlıkla görmeniz mümkün.
şekil bir tür piramit kalıntısına benziyor.
bunun dışında farklı şekiller de var.
göçebe bir kültürün yaşandığı belirtilen bölgede bu tür şekil ve yapıların bulunması kafaları oldukça karıştırmış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |