Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
İran, Ahameniş imparatorluğu zamanından kalma bir tarihi eser.
üzerinde babil çivi yazısı ile yazılmış bir bildiri bulunan, kilden yapılmış, silindir/fıçı şeklinde yapılmış eser.
Londra Britanya müzesinde sergileniyormuş.
Babil'deki marduk tapınağında bulunmuş.
Neden silindire yazılmış açıklama yapılmamış.
içeriğinin özeti: İlk insan hakları bildirgesi olarak da tanımlanıyor. Baştan aşağıya insanların temel hak ve özgürlüklerinden bahsediliyormuş. Bir nevi anayasa olduğu da söylenebilir.
Acaba üzerini boyayıp papirüslere basıp her tarafa dağıtıyorlar mıydı ?
o yüzden mi silindir şeklindeydi ?
Yoksa tapınaktaki silindiri kim takar ?
Her yere bu bilgileri yaymak lazımmış.
Üçte ikisi fas yönetimindeymiş.
Aslında bağımsız bir ülkeymiş.
daha doğrusu statüsünü tam olarak anlayamadım ama bir dönem ispanya sömürgesi imiş.
bu ülkede aşağı yukarı kimse yaşamıyormuş.
yani nüfusu en seyrek dünya bölgelerinden biriymiş.
güzel yerdeymiş ama ne yapmışlarsa kurutmuşlar canım bölgeyi.
vay be.
su var işe yaramıyor.
Marsla uğraşacağıma Batı sahrayla uğraşırdım mesela.
canıma minnet değil de
canına minnet olarak biliniyormuş.
minnet: borçlu hissetmek, şükran duymak, teşekkür etmek olarak tanımlanmış.
o zaman bu durumda canına minnet demek: " gelişmelerden çok memnunum, oh keyfim yerinde, çok mutlu oldum, o yüzden sana teşekkür ederim, şükranlarımı sunarım. " falan filan gibi bir anlama geliyor.
o zaman canıma minnet de: Canım kendim, seni seviyorum, seni kimsenin üzmesine izin vermem ve sana teşekkür ederim, falan filan gibi bir anlamda kullanılıyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |