Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
ikiye ayrılabilirler, sayfalarını kıvıranlar ve kıvırmaya şiddetle karşı çıkanlar.
ödünç alıp iade edenler, etmeyenler.
ortak noktaları: aşağı yukarı hepsi sahaflarda dolanmayı kitabevlerinde dolanmaktan daha çok severler.
Bir de çocukluğumu hatırladım.
Yıpranan kitapları evde tamir ederdik biz.
Toparlardık.
Çuvaldızla delik açıp sağlam ipliklerle diker üzerini yapıştırıcıyla daha da sağlamlaştırırdık.
O zamanlar yorgan iğneleri ve yorgan ipleri vardı.
Evlerde yorganlar kaplanırdı.
Bir de kişiye özel ciltli ve üzerinde yaldızlı harflerle isim yazan ( kitabın sahibinin ismi ) kitaplar vardı.
O da çok havalıydı.
ince çocuk kitapları birleştirilir ciltlenir ve kalın bir ansiklopedi gibi baş köşeye kurulurdu.
aynı zamanda muz ağacı da yapmışlar.
ünlü bir internet satış sitesinin ilanında gördüm.
sinirlerim bozuldu.
buna para verip satın alan herhangi bir insan evladıyla doğrudan ya da dolaylı bir ilişkim olmaz inşallah.
Sebebine gelince:
Çok uzun sürer açıklayamam ama böyle bir mantığı kabullenemiyorum.
Hani bazı belediyeler yapıyorlar ya.
yapay ağaçlar, garip garip heykeller.
Onun gibi işte.
Aslında bir kayıt tutulup tutulmadığını nüfus müdürlüklerine sorarak öğrenebiliriz.
Yenilenmiş kimliklerde din ibaresi yok ama bu bir yerlerde kayıt tutulmadığı anlamına gelmiyor olabilir.
Yoksa evde kelime-i şahadet getirerek din değiştirebilecek birine neden belge verilsin ki?
Bu konuda dünya nasıl bir uygulamaya gidiyor onu da merak ettim şimdi.
İnsanların inançları ( resmi olarak beyan ettikleri inançları ) kayıt altına alınıyor mu ?
Alınıyordur bence.
O da bir belirteç sonuçta.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |