Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
mezarında bulunan demir hançer incelemeye alınmış.
bunca zaman süresince paslanmamış olmasına şaşırmışlar.
analiz edince içindeki nikel oranının çok yüksek olduğunu bulmuşlar.
hançerin göktaşından elde edilen bir demirle üretildiğini belirlemişler.
Mısır'ın kızıldeniz kıyılarına düşen göktaşlarındaki nikel ve kobalt oranlarıyla hançerin kimyasal yapısı örtüşüyormuş.
mısırlılar demiri bilmiyormuş.
dönüp dolaşıp demirle tanışmayan bir medeniyetin piramitleri nasıl inşa etmiş olabilecekleri tartışılıyor.
taşlar nasıl şekillendirildi ve jilet gibi kusursuz ölçüleriyle üst üste yerleştirildi ?
Mısır'ı yavaş yavaş istila ederek
antik mısır medeniyetinin bir döneminde yönetici sınıfını oluşturmuş
sami kökenli halk.
Asya- Hurri kökenli oldukları da belirtilmiş.
mısır, bu işgali hiçbir zaman kabullenememiş ve bu dönemin krallarına hiksos adını vermişler.
Yanlış anlamadıysam Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup, Hz. Yusuf dönemleri de tam olarak bu Hiksos hanedanlığı dönemine denk geliyor.
eminim ki ülkemizde pek çok kişinin aklından geçmiş fakat kimse uygulamaya cesaret edememiştir.
büyük tasarlamış olması dışında pek bir sorunu yok gibi görünen koltuk.
aslında sırt çantasını oturaklı olarak tasarlasaydı daha az göze batardı.
açılıp tabureye dönüşebilen bir bond çanta fena durmaz mesela.
kocaman armut koltuğa iki tane sap takmış olan çin vatandaşı metroya bineceği zaman bunu sırtında taşıyormuş.
macerasının uzun süreceğini sanmıyorum.
bizde olsa zaten başına çöker, taciz eder, adamı doğduğuna pişman ederlerdi ki o da ayrı bir konu.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |