Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
iletileri yoruma kapalı olan yazar.
iletiye adımı yazmış.
Dokuz kişi de beğenmiş.
vay arkadaş, hepiniz iyi misiniz ?
gelin de biraz sözlüğe yazın o zaman.
bir bakayım o saatlerde tam olarak ne yapıyormuşum ?
tarhana çorbası kaynatmıştım, içine de kuru domates ve biber katmıştım.
kupaya doldurmuştum onu içiyordum.
yanında da ekşi mayalı ekmek vardı.
marabalar akşamları yorgun oluyor.
bir yandan da sağlık sisteminin sorunlarını konuşuyorduk.
ohooo nerelerde neler konuşuluyor insanlar bir bilse keşke...
ezber bozan tv'deki yayını izliyorum.
Çok ilginç iddiaları var.
Bence araştırmaya değer.
İmran ailesinden bahsetti.
Konuyla ilgili Kuran-ı Kerimdeki surelerden.
Konudaki mantık bütünlüğünden.
Şöyle bir iddiası var:
Hz. Musa ile Hz. İsa aslında bitişik dönemlerde yaşadılar.
Hayat hikayeleri birbirinin devamı şeklinde.
aralarında yüzlerce yıl vs. yok.
İmran ailesi önemli bir aile.
Hz. Musa'nın nehirde kendisini takip eden kız kardeşi Meryem aynı zamanda Hz. İsa'nın da annesidir.
İmran ailesi belli bir soydur.
Belli bir grup insandır.
Hz. Musa'nın kardeşleri Harun ve Meryem.
Hz. Musa'nın Babasının adı İmran ( Keat oğlu Amram )
Annesinin adı Yehoved
Kayınpederinin adı şuayb
Kuranda Hz.Meryem, İmran'ın kızı ve Harun'un kız kardeşi olarak tanıtılıyor.
Kendisi daha doğmadan annesi tarafından rabbine adanıyor.
Bu durumda Hz. Meryem'i tapınakta himaye eden Zekeriya ve onun oğlu Yahya da bu aile ile aynı dönemde yaşamış.
Hz. Zekeriya Hz. Meryem'in eniştesi olarak biliniyor.
Hz. Yahya ona müjdelenen oğlu.
Hakikaten bilgiler garip bir şekilde örtüşüyor ve sanırım ben ikna oldum.
Bu iddiaları ve yayında bahsi geçen diğer iddiaları çürütecek bilgileri olan varsa bunu uygun bir dille belirtmesi gerek.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |