Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Tablet, telefon, bilgisayar, televizyon okuma alışkanlığına dönüştü.
Bence bir sakıncası yok.
Gidişat bu yönde.
Çoğunlukla gerekli bilgilere ilgili youtube videoları izlenerek ulaşılmaya çalışılıyor.
Kullanılan uygulamaların yıllara göre dağılım grafiğine bakıldığında :
youtube'un açık ara zirvedeki yerini koruduğu gözleniyor.
Kitap okumak ya da metin okumak bir saplantıya dönüştürülmemeli.
Burada asıl hedef doğru ve faydalı kaynağa ulaşabilmek.
Eskiden bu imkanlar yoktu.
Şimdi gerekli olan yerde kolaylıkla ilgili videoya ulaşıp gereken bilgiyi edinebiliyoruz.
uzmanlar kritik eşiğin aşıldığını ve bu saatten sonra anormal iklim olaylarının sürekli gelişeceğini belirtmiş.
Dünyanın acil olarak bu duruma önlem alması gerektiği vurgulanmış.
Bu durumu gözlemlemek için uzman açıklamalarına gerek yok aslında.
Dünyadaki hava olaylarını günü gününe haberlerden takip eden ve meteorolojik uydu görüntülerini internetten takip eden ( Bu konuda günü gününe bilgi veren arkadaşlar var ) herkes gidişatı, aşırı ısınmaları, birden patlayan yağmur, dolu , fırtına gibi hava olaylarını rahatlıkla gözlemleyebilir.
Dünyanın ekseninde bir kayma olduğu belirtiliyor.
Güneş patlamalarında artış olduğu açıklanıyor.
Sanayi üretimi ve otomobillerin sera gazı etkisinin zararlarından bahsediliyor.
Artık ne önlemi alınacaksa buzul çağına girmeden ya da suların altında kalmadan almaları lazım.
Biz vatandaşlar olarak uyarılardan ders çıkarmakla yükümlüyüz.
hatta ek olarak arkasından bakıyor görünmemek için önceden kafayı gidiş doğrultusuna çevirip mevzilenmek.
Bozuk bir davranış örneği.
Şimdi bir de video kaydına alıp dalga geçmeler, paylaşmalar başlamış.
İnanılır gibi değil.
Karakter ya da davranış ölçer sensörler henüz geliştirilmediği için tamamen yadsıma ve yön değiştirme olarak geri dönüyor.
Bilinsin diye yazıyorum.
Tercihler değişiyor, kategorize etme ötekileştirme artıyor, genellemeler başlıyor.
Yaşadığımız yerde:
Hırsızlık, gasp, yağma, taciz tecavüz, sözle ve elle sarkıntılık, habersiz görüntü alma, tehdit, kırıp dökme kısacası kişiye ve mal varlığına karşı işlenen suçlar işlenmiyor. Ya da çok düşük seviyede.
Bunun detaylı incelenip raporlanabilecek pek çok sebebi var.
Nüfus miktarı , nüfus dağılımı, gelir dağılımı, suça karşı kültürel yaklaşımlar ( bakın ne kadar naif bir açıklama yaptım ) , emniyet tedbirleri ...
Bunlardan bazıları temel sebepler.
Yazmama gerek yok.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |