Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
tabi akşam akşam yine kafa ütülüyorum.
artık alıştılar dinlermiş gibi yapıyorlar.
olsun ben de dinlediklerini zannediyormuş gibi yapıyorum.
tropik ada hayalleri çok uzak olduğundan "ben adaya gidemezsem ada bana gelecek" düsturunu benimsedim.
evin bilumum köşeleri ve balkonları zaten tropik bitkilerle dolu olduğundan, hatta tropik balıklar da yuvalarında takıldığından 4K görüntüler eşliğinde dalgaları malgaları da takip edebildiğimizden efendim
banyodaki küçük bir değişiklikle temel koşulları yerine oturtabileceğimi düşünüyorum.
Ben ki sırf güneşten daha fazla istifade için balkonu kapattırmaya asla yanaşmamışım.
yeryüzünde güneşi çok seven insanlar grubuna yazılmışım ( Herhalde bir yüzde doksan varızdır )
geriye bir tek kumsal kalıyor. daha doğrusu kızgın kumlar...
onu da bir şekilde civar koşullarıyla halledebileceğime inancım tam.
bugün üç noktalı ( yoksa üç harfli mi desem ) marketlerden birine geldiğini gördüm.
hemen atladım tabi.
benim açımdan hediye götürülecek küçük bir kudret narı fidesi (tohumu da yerli olduğundan) kayda değer bir gelişme.
tabi önce suya koyup şişmesini beklemem, sonra topakla buluşturmam, camın önüne dizmem ve sıcak güneşin altında gerine gerine büyümesini izlemem gerekiyor.
sonra adreslerine teslim ederim.
bence yağdan ziyade açık havaya çıkmamakla ilgisi var.
ateş ne kadar önemli uzayda da lazım oluyor yerde de.
yağsız yemek yapmanın en lezzetli yolu odun ateşi.
kim istemez ki şöyle ıssız bir adada
palmiyelerin altında, odun ateşinde balık ızgara...
yanında da coconat suyu.
yetti gitti.
ne fatura derdi ne taksit
reenkarnasyon varsa form doldurayım ilk hedefim polinezya adaları :)
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |