Türkiye'nin memur portalı

uzun kabuk paletleriyle bir adam su altında yüzüyor.

güneş ışınları denizin derinlerine doğru iniyor.

etrafta balık veya başka hiçbir canlı yok.

kalsın böyle, değiştirmiyorum.

diğer adı tazmanya kurduymuş. ( tilasin )

bu canlıya hem kaplan hem kurt ismi verilmiş.

bir köpeğe benzeyen bu canlı aynı zamanda çizgili kürkü nedeniyle kaplan olarak da adlandırılmış.

daha da ilginç olanı kuyruğunun kanguruya benziyor olması ve yavrularını kanguru gibi kesesinde taşıyor olması.

nesli tükendi deniyor ama seslerini duyanlar, görüntülerini yakalayanlar varmış.

belki büyük katliamdan kurtulmak için kendilerini iyice gizlemişlerdir.

resmi olarak açıklama yapılmış ve yakın geçmişte saklanan dna verileriyle türü yeniden canlandırmaya çalışacaklarmış.

not: tazmanya canavarı ile tazmanya kaplanı aynı canlı değil. tazmanya canavarı sansargillerden, daha küçük keseli bir canlı türü.

gelir mutlu eder,

gider mutlu eder,

konuşur mutlu eder,

susar mutlu eder,

duruma göre değişir.

bir youtuber tonga'ya gitmiş. ( Mert Öztürk )

Videosunu izledim.

Tonga halkı çok rahat, yardımsever,

güzel insanlar.

Güneydoğu asyalılara benziyorlar daha doğrusu tipik polinezyalılar.

Ülke çok zengin değil.

halkın gelir seviyesi düşük fakat bunu çok da dert etmiyor gibi görünüyorlar.

tarım, balıkçılık ve turizmle geçiniyorlar.

adalarını düzenli ziyaret eden dev yolcu gemileri var.

Sıcak bir pasifik ada ülkesi topluluğu.

ülke onlarca adadan oluşuyor.

ülkenin başkenti bile minicik.

bakanlıklar küçücük binalardan oluşuyor.

kendilerine lapita adını veriyorlar.

daha doğrusu atalarının lapita halkı olduğunu söylüyorlar.

Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Asya gibi ana karalardan göç ederek çoğaldıklarını düşünüyorlar.

sağlam bir lapita kültürü ve gelenekleri var.

patlamadan çok etkilenmiş ve külü temizlemekte zorlanmışlar fakat aynı zamanda bu tür patlamalarla topraklarının verimliliği artıyor.

açıkçası çok güzel tropik adalardan oluştuğu için eminim izleyen herkes bir gün tonga'ya düşmeyi ister.

birkaç yıl önce bir rüya görmüştüm.

bir dağ yolunda yürüyoruz.

dar toprak bir araba yolundayız.

aşağı doğru iniyoruz ve sol yanımızda vadi var.

vadinin tabanında ince bir dere akıyor, daha doğrusu dere yatağı var ama pek akan bir su yok.

her taraf yemyeşil bitkiler, çiçekler...

Mekke'nin dağlarındaymışız.

Dayımız da yanımızda.

Uyanıyorum.

"Bu nasıl Mekke, bu nasıl arabistan, yemyeşil dağları var." diyorum.

Dün bir habere denk geliyorum.

Suudi arabistan dağları bitkilerle bezenmiş.

Mekke ile Cidde arası dağları çekmişler.

Yüreğim hopladı.

Gözlerime inanamadım.

Acaba sahte haber mi diye diğer kaynakları araştırdım.

Yok vallahi haber gerçek.

tohumlar taşınmış, yağmurlar yağmış, kuşlar ötüyor, bir şeyler olmuş...