Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
mahalleye domuz inmiş, akşam akşam bir bağırış çağırış kopmuş.
nereden inmiş ya da çıkmış anlamadım aslında.
Türkiye'nin her tarafında aynı mı bilmiyorum.
kahverengi ile gri arası kırçıllı renkleri var ve epey iri yarı olabiliyorlar.
yalan yok sürüsüne rastlamıştık geceleyin, sivri dişleri falan yoktu.
Boyunları da yok gibi böyle çok çok iri kemirgenlere benziyorlar ama toynakları var.
şaşkın şaşkın bize bakıyorlardı hepsi boy boydu.
ya dedim ne olacak günahtır mısırın birazını ona ayırırsınız.
dedi onula baş edebilir miyiz ?
sürekli gelir.
dedim güzel bir korkuluk yapalım.
yok ne korkuluğu renkli ışıldaklar bile kurduk bana mısın demedi.
o değil de birinin kovanlarına ayı dadanmış.
sahibi sabah gelmiş herhalde bunu bana bir düşmanım yaptı demiş.
yediğini yemiş yemediğini bayırdan aşağıya sallamış.
kamera görüntülerini incelemişler hakikaten vandal ayının biriymiş balları yiyen.
zaten ben korkuluk yapmaya kalksam bayağı teferruata girerim denk gelen insanların ödü başı patlar.
allah korusun kaza falan yaparlar.
yine de kafamın bir kenarında var böyle bir fikir.
böyle ara sıra şarkı falan da söylese bayağı etkili olur.
eskileri konuşuyorlar.
kim hakkında konuştuklarını bilmediğim için anlatılanlardan çok anlatma biçimlerine odaklanıyorum.
onlar hararetli hararetli tartışırken ben gülme krizlerine giriyorum.
bir yandan da elimdeki işi bitirmeye çalışıyorum.
daha önce hiç duymadığım değişik değişik atasözleri havalarda uçuşuyor.
Sıçandan doğan çuvalı deler. ( Atası ne ki kendisi ne olsun, o da öbürünün aynısı demek istiyor. )
Yatan ölmez yeten ölür. ( Kimin ne zaman öleceği belli olmaz. )
Aradan bir de hikaye anlattılar.
Kadının amcası vefat etmiş.
Ah amcacığım, demiş.
( Rus romanları çevirisi gibi oldu. Biraz daha yerel ifadeyle söylemiş diyelim. )
Sana ağlayacağım ama yağmurlu havayı bekliyorum.
( Çok işim var, o kadar işim var o kadar işim var ki ağlamaya vaktim yok. Yağmur yağarsa işlere ara vermek zorunda kalırım. O zaman ölümüne de ağlayabilirim. )
Genel olarak durumumuz şu galiba:
İnsanlar en fazla ölümü ve mal mülk sahibi olmayı düşünüyor, onunla yatıp onunla kalkıyorlar.
Ülkede
dedi ki:
yok vallahi denetleyen isteyen istediği gibi geliyor , giriyor, çıkıyor.
sinemayı kastediyor.
burası zaten o kadar resmi değil koca alışveriş ortamını festival alanına çevirmeyi başardılar.
siz potansiyel müşterisiniz pek ses çıkarmıyorlar yoksa ümüğünüzü sıkarlardı dedim.
hala öyle olmadığına inanıyor.
bence pek ses etmiyorlar.
zaten fazlaca suistimal eden de yok.
birbirlerini görmek isteyenler nerede bulacaklarını iyi biliyorlar sadece.
beş on dakika birbirlerini görüp ayrılıyorlar.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |