Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
babel şehri ;
bab ( kapı ) el ( ilah )
yaratıcının kapısı anlamına geliyormuş.
Sami dillerinin konuşulduğu bölgelerde yaratıcı kudret "El" olarak adlandırılıyormuş. ( kuzey batı semitik dil grubu olarak adres göstermişler. )
Tabi o zamanlar pagan inancı bölgede yaygın olduğu için baş tanrı kabul edip bu ismi vermişler.
( il, lila, lilu, eli, eloi, elllil, enlil, elah, eloah )
bu isim arapçaya -il, -ilah olarak geçmiş.
yalnız bu özel bir isim değil " ilah edinmek" ifadesindeki gibi aslında bir sıfat.
şöyle bir teori de ileri sürülmüş:
vahdet inancı daha sonradan sulandırılmış bozulmuş ve melekler yaratıcı kudrete kızları olarak atfedilmiş ve her
birinin putları yapılıp onlara farklı vasıflar, kudretler, payeler, makamlar vs. verilmiş, işler karışmış, olaylar gelişmiş.
senin kaderin benim tecellim diyen bir türkü sözü var.
kadersel bazı şeylere tecelli ismi verilmiş bir de Tur dağında Hz. Musa'nın karşılaşmasında da dağa tecelli ifadesi kullanılmış.
üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa dahi,
bir dağa tecelli sonucunda dağın paramparça olması hali,
bir şekilde tespit edilebilir diye düşünüyorum.
mutlaka bazı izler, emareler geride kalmıştır.
tunguska'yı, pompei'yi hatta yucatan'ı , denizlerin altını dahi araştırıyorsunuz da ;
bu ilginç konuyu neden es geçiyorsunuz acaba ?
Ben hala makla dağı civarında dolanıyorum.
asa ile yaprakları silkelenebilecek ağaçların yetişme olasığılı olan, kuyuları bulunan, denize kıyısı olan yerleri...
hemen bir ilave daha yapalım :
"Gemiler giresun'e " türküsü ile "Ben seni sevduğumi " türküsünün melodisi aynı.
Hatta belki de aynı söyleyişlerin bir devamı iki türkü de.
Biri bir kısmını almış, öbürü öbür kısmını söylemiş iki ayrı türkü gibi ortaya çıkarmışlar.
Ya da aynı kaydeye ( Melodi ) farklı sözler yazılmış.
Kurcalarken bir hatayı daha düzeltme fırsatı çıktı.
Her iki türkü de Trabzon türküsü.
Yani iki türkünün de giresunla bir alakası yok.
Tıpkı "Mardin kapı şen olur" türküsünün Diyarbakır türküsü olması ve diyarbakır sur kapılarından biri olan mardin kapının türkünün içinde geçmesi gibi.
Neyse o zaman şöyle diyelim: esinlenilen türkü trabzon türküsü ise olaylar nasıl binboğa ormanlarına sirayet etmiş ?
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |