Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Angarya kapsamına mı giriyor bilemedim ki.
Sonuçta gönüllülük esas alınsa.
Üniversite öğrencileri pek çok projede gönüllü görev almak ister.
İster yahu bundan eminim.
Yazı yata yata geçirmektense.
Bir meslek öğrenmeyi isterler.
Hele ki küçük de olsa harçlıklarla veya başka sosyal imkanlarla desteklenirlerse...
Her bölümle ilgili projeler geliştirilip, uygulamalar sistematik hale getirilebilir.
Çevre, engellilerin bakımı , doğa koruma, fizik tedavi, tarım uygulamaları, balıkçılık, her türlü üretim, teknoloji, eğitim, koçluk...
Aklınıza ne gelirse.
Hem meslek öğrenirler hem de girişimcilik cesaretleri artar.
İşbirliğine açık hale gelirler.
Birbirleriyle tanışır, sinerji oluşur, birlikte başlama cesareti kazanırlar.
Bunları niye yazıyorum ?
Bizim zamanımızda pek yoktu.
Belki şimdi vardır benim haberim yoktur.
Bir nevi ölçme ve düzenleme sistemiymiş.
Beyin dalgalarını ölçüyor ve çeşitli teknikler kullanarak düzenliyormuş.
Şimdilik bilinen teknik izlenen bir görsel yardımıyla bunun yapılmasıymış.
Ekrandan izletilen bir film, video, çizgi film vasıtasıyla beyin dalgalarındaki düzensizlik geri bildirim yoluyla beynin kendi kendini düzeltmesi sağlanarak gideriliyormuş.
Uzman saymış:
Depresyon, uyku bozukluğu, diş gıcırdatma, dikkat eksikliği, kaygı bozukluğu, öfke, madde bağımlılığı gibi psikiyatrik düzensizliklerde de ilaç kullanımı olmadan işe yarıyormuş.
Günlük hayatta performans arttırıcı olarak da bu yöntem kullanılabilirmiş.
konsantre olmayı kolaylaştırıyormuş.
Kafanın belli bölgelerine elektrotlar takılıyor.
Beyin dalgaları ölçülüyor.
Bilgisayara gönderilen dalgalar değerlendiriliyor.
Bu sırada bir video izlettiriliyor.
Dikkatin dağılması durumunda görüntü bozuluyor.
Dikkatin toparlanmasıyla görüntü tekrar algılanabilir hale geliyor.
İlginçmiş.
Yazıyı okudum ve konunun yine dönüp dolaşıp Galatlara diğer bir deyişle Keltlere dayanmasına şaşırmadım diyebilirim.
Çok güzel, tarih içerikli, aydınlatıcı bir yazıymış.
Sözlükte "Keltler" başlığı açmış ve bu yazıyı tamamlayabilecek bilgiler paylaşmıştım.
Tanıdığım Adanalı, Balıkesirli, Siirtli, Karadenizli doğal kızıl saçlı arkadaşlarım oldu.
Yüzde onluk dilimde olmasına rağmen ilk izleri Hazar gölü çevresinde tespit edilen Asyalı insan topluluğunun Anadolu'daki izleri muhtemelen Galatlarla oluşmaya başlamış olabilir. Belki de daha eskidir.
Yalnız en ilginci: Kırgız, Berberi, Çinli gibi geniş coğrafi bir tanımlama yapılması.
Genetik bilimi ilerledikçe insanlığın hikayesi de netleşecek.
Türkiye'de ağırlıklı olarak saç boyasıyla kazanılan özellik.
Dünyadaki kızıl saçlıların ağırlıklı çoğunluğu irlanda'da bulunuyor.
Bir üstteki linki aşırı merak ettim hemen bakıyorum.
Nasıl bir genetik geçişse en çok orada toplanmış.
Türkiye'de de çok yoğun olmasa da kızıl saç geni var.
Hem de çok farklı illerde karşımıza çıkıyor.
Çok güzel çiller kızıl saça eşlik ediyor.
Bizim sülalede de çıkıverdi ilginç bir şekilde.
Bizde yok ama her nasılsa aktarmışız bir şeyler sonrakilere.
Belki ülkemizde de belli bir orijini vardır da gen havuzu haline geldiğimizden, göç, evlilik , iskan gibi sebeplerle yurdun dört yanına dağılmıştır.
belki bölgesel ağırlığı vardır.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |