Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Riskli bir dolunaya doğru ilerleme dönemi içindeymişiz.
6 Ekim terazi Yeniayı ile 20 ekim dolunay arasına dikkat.
Terazi burcundaki Mars etkisi
Risklerin bir parça daha arttığı bir dönem olarak değerlendiriliyor.
An itibarıyla
kavga, şiddet, rekabet, risk alma, kızgınlık, ateş, uluslararası ilişkilerde sürtüşmeler
doğal afetler, suça eğilim
ateşli- akut hastalıklar, bel ve böbrek bölgesi ( sağlık açısından özellikle dikkatli olmamız gereken bir dönem )
sel ve taşkınlar, fırtınalı hava koşulları, sis, depremler,
kazalar anlamında riskli bir döneme girdiğimiz belirtiliyor.
Anlayacağınız malefik gezegen olarak adlandırılan Mars etkisindeyiz.
bir uzay dizisi.
Bilimkurgu yani.
İçine de Ermeni soykırımı diye bir şey sokuşturmuşlar.
Dublajcılar hiç mi dikkat etmez böyle şeylere anlamadım ki.
doktor rolündeki oyuncunun sakal ve bıyıkları var ama aynı zamanda makyajlı.
Ermeni olduğunu belirtiyor ve hikayesini kaptana anlatıyor.
Ne var bunda diyebilirsiniz de seslendirmesini bir kadın yapınca başlangıçta olayı anlamaya çalışmaktan diyalogları kaçırdım.
Oyuncular bir garip, sanki uzaya giden görevliler değil de okul gezisine giden ergenler.
Sataşmalar, kavgalar gırla gidiyor.
Nereden bulup çıkarıyorlarsa kıyafetler de değişik değişik gündelik kıyafetler.
sıkıntılı, pek bir şeye benzemeyen yapım.
Ekşide karanlık dönem giysisi diye başlık açmışlar.
Halbuki yüzlerce yıldır bunu giyiyorum.
Aklıma başka türlüsü bile gelmiyor.
koyu renk tişört, uygun renk bir spor gömlek, rahat ayakkabılar.
karanlık dönem giysisi şöyle olabilir:
dar, göğüse kadar düğmeleri açılan desenli gömlek,
dar ve kısa paçalı tayt benzeri pantolon,
Amerikan tıraşı saçla birlikte uzun sakal,
kocaman taşı olan yüzük ve tesbih,
yanına aksesuar olarak nargile,
bir de alttan ve üstten alınmış kaşlar.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |