Türkiye'nin memur portalı

Çok nazik, çok usturuplu, çok çileden çıkmayan hocamızdır kendisi.

ada sahillerinde bekliyorum.

Her zaman sen yalancı ben kani

Her zaman orta yerde bir mani

Her zaman sen uzakta ben müştak

Her telakkide bir hayalin berrak.

vallahi..

Bir deyim.

değiştirmek değil de değiş tokuş etmek anlamında kullanılıyor. ( Ya da yaygın kanı bu şekilde. Acaba gerçekten böyle mi ? )

Tehdit, uyarı, daha doğrusu son uyarı gibi bir anlamı var.

Eğer bu dediğimi yapmazsan külahları değişiriz !

Nereden türediği konusunda ortalıkta bir rivayet dolaşıyorsa da rivayetler pek tatmin edici bir cevap sunamadı açıkçası.

Külah keçeden yapılan eski zamanlarda giyilen başlık.

Erkekler kullanıyor.

Sonradan gazete veya başka kağıttan yapılan içine çekirdek vs. doldurulan konik cisimlere ya da dondurma haznelerine de külah denmiş.

Bazı çerezleri külah şeklinde üretmişler.

Mevlid şekerlerini karton külahlara doldurmuşlar.

Sihirbazların kafasında da külah var.

Asya Türk kültürlerinde de külah, kadın başlığı özellikle gelin başlığı olarak kullanılmış.

"Sen onu külahıma anlat." deyip insanlar başlıklarını ön plana koymuşlar.

Yani ben seni dinlemiyorum, dinlesem de duyduklarımı yemiyorum, al önüme koydum sen buna anlat demişler.

"ya şundadır ya bunda keçe külah başında" demişler.

Osmanlı döneminde Dini inançları ya da toplumsal sınıfları külahlardan ayırt ediyorlarmış.

Al takke, ver külah demişler.

Yani bin bir zorlukla, çekişerek, birbiriyle didişerek bir şeyleri elde etmeyi böyle ifade etmişler.

Belki külahları değişmek deyimi de buradan geliyor. Yani seninle çekişmeye başlarız. İtiş kakış başlar. " Uyarılarımı dinlemesen de Uğraşa didine elde etmek istediğimi alırım." anlamına geliyor olabilir.

Farklı bir yorum daha okudum ve bana mantıklı geldi.

Külahını değiştiririm yani mensubu olduğun toplumsal sınıftan ya da meslek grubundan seni men ederim. Çünkü külahlar aynı zamanda bir nevi statü sembolüymüş vakti zamanında.

Diploma töreni gibi törenlerle kişilerin başına külah giydiriliyormuş.

Daha doğrusu Ahilik geleneğinin bir parçası olan usta çırak ilişkisinin sonucu külah giydiriliyormuş kişilere.

Demek ki külahı değiştirme yetkisi olan bir üst sınıfın bir nevi otoriter buyruğu olabilir bu deyim.

Tarihi ifadelerden anlaşılıyor ki müslüman kıyafetinin tamamlayıcısı sarıkken külah daha çok gayrimüslimlerin başlığı olarak da adlandırılmış aynı zamanda.

yiyin mi yeyin mi ( Yiyin - ünlü daralması )

deyin mi diyin mi ( deyin - daralma yok )

sanar mı sanır mı ( sanır- ünlü daralması )

şeklinde nasıl yazılacağı konusunda tereddüt yaratan kelimeler.

Yok yok, ben aydınlığı severim.

Ne tropik iklimde kafama şarıl şarıl yağmur yağsın, ne kuzeylerde donayım.

Akdeniz ve çöl iklimine daha yakın yaradılışlıyım.

Güneş gibisi var mı? Oh mis gibi.

Bence çoğunluk da benle aynı fikirde.

Zaten ne olmuşsa buralarda olmuş.

Vardır bir bildikleri, ayrılmamışlar bu havzadan.