Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Çanakkalede yazdığımız destandır .
Geliboluda insan toprağa basmaya çekinir . Önceden bilgilenerek gittiyse , belgeseller izledi kitapları taradıysa ya da rehberi dinleyince olan biteni kafasında çok net canlandırabilir . Koylar , deniz , boğaz , dere yatakları , siperler karış karış tarihle dolu . Çarpışmanın en şiddetli olduğu siperlerde dolaşırken herkes sessiz bir köşeye çekildi , yalnız kalmak istedi . Süngü tak, yere yat komutu beynimizde yankılandı. Tabyalar ve Seyit Onbaşı anıtının orada boğaza ve denize hakim noktada uzaktan görünen gemiler hayalimizde canlandı , neler hissettiklerini o kadar iyi anladık ki .
Şehit mezar taşlarını okumaya dayanamadık . Buluntuların sergilendiği kişisel çabalarla geliştirilmiş bir müze var , restore edilmiş Mustafa Kemal'in karargahı küçük bir köy evi var. Köy yeniden ayağa kaldırılmış . Mektuplar , şarapnel parçaları , türlü eşyalar , fotoğraflar , mermiler , sancaklar ...
Şehitlikte yaşlı bir amca gördüm. Bir mezar taşının başında dua ediyordu. Kabirde yatan kendisinden çok genç ,çocuk denebilecek yaşta biri ama aynı zamanda atası . Yaşasaydı kendisinden çok daha yaşlı olacak hatta belki de hayatlarının bir döneminde karşılaşma , tanışma imkanları olabilecekti. Karmakarışık olmuştum o manzarayı görünce .
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
memurlara yöneltilmiş bir serzeniş başlığı.
mesela işçi sorunlarından
veya başka sorunlardan
bahsedilmemiş olduğuna göre.
bu başlığı sorunları olan memurların doldurması gerekiyor diye düşündüm.
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
zıplayan fasulye de diyorlar ama neden zıpladıklarını bilmiyorum.
ona da biraz bakalım:
bizim fasulyeler gibi onların fasulyesinin içine de güveler larva bırakıyormuş.
larvalar bu fasulyeleri yiyip bitirip içini boşaltıyorlarmış.
fasulyelerin zıplama nedeni içindeki güvelerin hareketiymiş efendim.
yedik, büyüdük, daha serin ve güzel bir yer için kıpırdanıyoruz demek istiyorlarmış.
kısacası zıplamayanı bulmak daha makbul.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |