Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Japonya'nın güneybatısındaki Yonaguni bulunan ilk ciddi bulgulardan sayılabilir.
sular altında kalmış olan devasa taş piramit
bu yapının doğal oluşum olduğunu ileri sürüp itiraz edenler ortaya çıkmış.
daha sonra yapıda yüz şeklinde bir oymaya rastlanmış.
Endonezya'nın asyanın güneydoğusuna doğru uzanan yekpare bir kara parçası olduğu şeklinde güçlü bir teori var.
bahsi geçen gunung padang ise bu coğrafyanın en yüksek noktalarından biri.
okyanusların altı çağlar boyunca suların seviyelerinin değişmesi nedeniyle pek çok gizemi içinde barındırıyor.
tarih yeniden ve yeniden güncellenerek yazılacak ve doğru bilinen yanlışlar düzeltilecek gibi görünüyor.
( volkan Çelik videosundan kısa alıntılar )
bölgede mücevherler, seramikler, çeşitli aletler ve ev eşyaları bulmuşlar.
bilinen en eski madeni paralardan daha eski madeni paralar bölgede bulunmuş.
yapıyı ayakta tutmak için kil, silika ve demir karışımlı çimento benzeri bir malzeme kullanıldığı tespit edilmiş.
bulunan blokların ise etrafa farklı bir enerji yaydığı iddiaları da var.
tarih çağları yeniden şekillendirilecek gibi duruyor.
maden kullanımı çok daha önceye dayanıyor.
paranın kullanımı da çok daha eski çağlara dayanıyor.
2014 yılında devlet başkanı değişiyor ve çalışmalar yeni yönetimce durduruluyor.
araştırma alanı ise halihazırda kapalı tutuluyor.
bütün bu bilgilerden yine kayıp kıta Mu efsanesine bağlanıyoruz.
endonezya takım adaları aslında büyük bir kara parçasından geriye kalanlar mı ?
Büyük Mu kıtası insanlığın ilk ortaya çıktığı yer olarak kabul ediliyor ve büyük bir felaket sonucu bir günde sular altında kaldığı iddia ediliyor.
günümüzde bu kıtanın çok büyük bir alan kapladığı ve pasifik suları altında kaldığı belirtiliyor.
birbirinden uzak görünen iki kıtada hep aynı mimarinin ve efsanelerin görünmesi ( Güney Amerika, Fiji, Endonezya, Paskalya adası gibi ) buna bir delil olarak gösterilmiş.
ayrıca bu batık kıtadan sağ olarak geriye kalan medeniyetlerin dünyaya farklı yollardan dağıldığı ileri sürülüyor.
araştırmalar derinleştikçe çok daha şaşırtıcı sonuçlara ulaşılmış.
Burasının çok büyük bir inşaat alanı olduğunu, teraslar halinde yükseltildiğini fark etmişler.
bu sitenin yaşını tarihlemeye çalışmışlar ve MÖ 2500 ila 1500 olarak belirlemişler.
2011 yılında danny Hilman natawitjaja tepenin tuhaf şeklinden şüphelenmiş ve araştırmaları daha da derinleştirmiş.
tepenin yapay duruşu onu sondaj yapmaya itmiş.
boru biçimli matkaplar kullanarak derindeki yapılara ulaşmışlar.
Tarihlemeleri ise şu şekilde:
3 ayrı katman var:
birinci katman mö 3500-2500 yıllarına ait
ikinci katman m.ö 8300-7500 yıllarına ait.
üçüncü katman 28.000 yaşında olarak tarihlenmiş. son buz devrinden dahi önceye giden bir süreç. yani tüm insanlık tarihini tepetaklak edebilecek bir bilgi.
28000 yıl önceye dayanan insan yapımı bir site bir yaşam alanı.
hemen bir rapor yayınlanmış ve yapının 15 hektarlık bir alanı kapsayan geniş ve derin bir oluşum olduğu bildirilmiş. daha doğrusu aralarında binlerce yıl olan bir teraslı piramit.
olay bununla da kalmıyor.
ormanlık alanda gerekli temizlik yapılarak bölgede araştırmalara devam edilmiş.
burada kayıp bir medeniyet yatıyor.
ordu kazılar için yardıma çağrılmış.
hükümet de çalışmaları desteklemeye karar vermiş.
tarih yeniden yazılacak ifadesi kullanılıyor.
endonezya başlığında bahsettiğim piramit.
keşfi derinleştikçe tepe zannedilen oluşumun aslında binlerce yıl boyunca üst üste oluşturulmuş piramit şeklinde bir yaşam alanı olduğu belirlenmiş.
tabi ki ayrılan bütçeden tutun da klasikleşmiş arkeolojik kronolojiye aykırı haliyle araştırılmasına itiraza varana kadar pek çok engel de ortaya çıkmış.
açıkçası bilim çevreleri bilinen tüm medeniyetlerden daha eski duran bu oluşumu asla bağırlarına basmamışlar.
sizin anlayacağınız ne göbeklitepe ne de parayı bulan lidyalılar tarihin başlangıç noktası gibi durmuyor.
baştan alayım o zaman:
Endonezya ülkesi bir adalar topluluğu.
Java adasının batısında sönmüş bir volkanın tepesinde gunung padang adı verilen bazalt kayalardan oluşmuş bir yığına rastlanmış.
Sene 1914
çevrede bilinen kayıp saray efsanesi üzerine ormanların içinde arayışlar başlamış.
bulunan şey muazzam bir tepe.
üzerinde ise ağır dikdörtgen bloklar bulunuyormuş.
o dönemde yeterli seviyede keşif yapılamamış.
1979 yılında 3 java adası sakini yine bu kalıntılara ulaşmış.
böylece arkeolojik çalışmalar da başlamış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
şu meşhur
cobra gypsies belgeseli benim de önüme düştü.
adam hakikaten işi biliyor.
nefes kesen bir belgesel hazırlamış.
aslında temposu çok yüksek, bizim gibi hasta ve yaşlı insanlar için keşke biraz daha sakin kalabilseymiş.
aklım gitti resmen.
bölge hindistan'ın kuzeybatısında Pakistan sınırına yakın bir eyalet.
uydudan bakınca bile çöl olduğu anlaşılıyor.
sanırım aradaki doğal set
indus vadisi
indus nehri ve bereketli vadisi dururken bu insanları bu çöle kim yaymış acaba ?
Bir de yer isimleri ilgimi çekti. çok yaygın bir şekilde hepsi -ur ile bitiyor. niye acaba ?
palanpur, jodhpur, jaipur, fatehpur, siddhpur, dungarpur, mahidpur, sarangpur, shujalpur, udaipur...
bu eyalette ve komşu eyaletlerde daha bir sürü böyle -ur la biten yer ismi var.
Sümerce Ur, or şehir demek.
ur, uruk, urfa
şimdi biz mezopotamya tarihi olarak sınırlamışız ama belki de çok daha büyük bir kültürün uzantısı olarak Anadolu coğrafyasında yaşıyor olabiliriz.
Belli ki ur ile biten yer isimleri kuzey hindistan'da da bir anlam ifade ediyor. Tıpkı Anadolu'daki bazı eski yer isimleri gibi.
en komik bilgiyi niye en sona koyuyorlar ki ?
inek fotoşopmuş.
bizden neyi eksik ki ?
filtresiz makyajsız resim atan mı kaldı ?
Zaten poz verirken ineğin şoplanacağını da biliyorlarmış.
olsun yine de tonlamayı güzel yapmışlar hiç yapay durmuyor.
tüh ne kadar üzüldüm anlatamam.
böğürtlen sokağı
kızılcık selesi
zerdali tadında aşk
holding gülleri
gibi devam performansı bekliyorduk.
çünkü mutluluk neydi hep soruyorduk, arıyorduk...
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |