Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Siz onlara bakmazsanız onların da size baktığını görmezsiniz. Şahsen tanımadığım kimseye 3 sn den fazla bakmam ve bu nedenle de tanımadığım insanların bana kaç derecelik açıyla, ne kadar süredir baktığıyla da ilgilenmem, böylece bu kişi/kişiler neden bana bakıyor diye de kafa yormam. Boş vakti bol olan insanlar, beynini yoracak işi olmayanlar için yapılabilecek bir eylem olabileceğini düşümüyorum. Bakıp da neyi görecek, neyi çözecek orası da işin trajikomik tarafı.
âdabıyla yapıldığında bir anlamı olan, yoksa tek taraflı üste çıkma çabasına dönen laf yetiştirme yarışıdır. Genelde tartışan insanlar, karşıt görüşe kapıları kapalı olup, salt kendi düşüncesini savunma ihtiyacına girdiğinden, tartışmalar bir sonuca bağlanmadan kapanır, açıklığa kavuşması gereken konu da ortada kalır. Açık görüşlü, konu hakkında gerçekten bilgi sahibi olan ve empatik insanlarla tartışmaya girilmelidir, zeytinyağı gibi her daim üste çıkmaya çalışan, kulaktan dolma bilgilerle üstünlük kurmaya çabalayan insanlarla tartışma ortamından kaçınmak, sinir ve ruh sağlığı için önem arz eder.
Sürekli olumsuzluğa odaklanıp, herşeyde bir kusur bulmaya çalışan kişiler,
Dilinden Bir tane pozitif cümle çıkmayanlar,
Negatif enerjisini tüm ortama yaymaya çalışanlar,
Kendi düşüncesinden başka düşünceyi, direkt reddedenler
..
ne yaşadılar da bu denli karamsar olmuşlardır, merak eder, böyle insanları anlamakta zorlanırım.
Kimyada iç enerji diye termodinamik bir kavram vardır. Sistemin sahip olduğu atomik ve moleküler boyutta tüm kinetik ve potansiyel enerjilerinin toplamıdır diye ifade ederiz, bağ enerjileri, çekirdeğin enerjisi, titreşim, öteleme, dönme enerjileri, elektronların enerjisi vb. Enerjiler bu kapsama girer. İç huzuru da iç enerjiye benzetirim. Kişinin sahip olduğu kinetik ve potansiyel enerjilerinin toplamıdır, kendini mutlu hissedilme, psikolojik ve bedensel sağlık hâli, stresten uzak olma, korku, tedirginlik hissetmeme, kafasının ve vicdanının rahat olması vb. Duyguların bütünüdür. İç huzuru gerçek anlamda başkaları dışardan farkedemez ancak kişinin kendisi bunu yüksek doygunlukta hissedebilir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |