Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Site içersinde yürürken hiç görmediğim komşulardan gelen bir merhaba ya da iyi akşamlar sözü üzerine benim de aynı şekilde karşılık vererek gerçekleştirdiğim eylem.
Uç noktalarda yaşayan insandır, iyiyse kendisi en iyisini yapmıştır, kötüyse de karşısındaki en kötüsünü yapmıştır. Bu kişiler için ya minumum ya da maksimum vardır yani 1 ile 10 arasında bir değerlendirme yapılacaksa sonuç ya 1'dir ya da 10'dur. Aradaki değerler önemsizdir.
Başlarına gelen olayları çevresindeki kişilere anlatırken bire bin katarak aktarırlar, bu sırada olayı fazlasıyla dramatize etmeye de bayılırlar. Her konuda ve davranışta Aşırıya kaçmak en karakteristik özellikleridir, doz ayarlaması yapamazlar.
Sokakta yürürken arkanızdan arkanızdan sessizce gelip önünüze çıkan koca bir köpek gördüğünüzde, sakin sakin film izlerken filmde birden beklenmedik bir ürpertici müzik eşliğinde oturduğunuz yerden sıçratacak bir sahne izlediğinizde vb. anlık korkulacak bir durum karşısında kişinin kalp atış hızının artmasına bağlı olarak nabzının yükselmesi durumudur.
Aslında öd, karaciğerin altında kese görevi gören ve yağların sindiriminde görev yapan bir organdır ve Çok korkmayla ödün direkt bir ilişkisi yoktur.
Temiz ve açık havada tempolu yürüyüş uzmanların en çok önerdiği fiziksel aktivite şeklidir. Ben de fırsat buldukça sırf yürüyüş yapmış olmak için yürümeyi tercih edenlerdenim. Kaç km bilmiyorum ancak telefonumdaki uygulamada 10 bin adım ve üstü yürüdüğümde kendimi çok daha enerjik hissediyorum. Bana kalsa her gün en az 10 bin adım yürürüm. Ancak benim bünyem için o kadar aktivite fazla, o yüzden haftada en fazla bir ya da iki kez yürüyebiliyorum.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |