Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sağlam bir temele oturtulmamış, subjektif bir genellemedir. İyilik ve kötülük görecelidir. Kimi erkeğe göre ev kızı iyidir, kimisine göre ise çalışan bir eş tercih edilir. Bazı kadınlar eşi onu sevsin, gözü başkasını görmesin ister, bazısı ise eşim çok kıskanç, sevgisi ile beni boğuyor diye şikayet eder. Kimisi evcimen erkek ister, kimisi ise hep evde oturuyoruz, hiç gezmelere gitmiyoruz diye hayıflanır. Kime göre, neye göre iyi? İyi olma kıstasları nelerdir? aldatmama, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamama gibi kesin kriterler dışında net bir cevap bulmak mümkün değildir.
Kişiler birbirlerine iyi geliyorsa Birliktelik devam eder ve yürür. İki tarafın orta yolda buluşmaları ve anlaşabilmeleridir önemli olan. İsteyen istediği ile birlikte olur, Karşısındakinin iyiliğine, kötülüğüne herkes kendisi karar verir.
Kişinin kafa yapısının uyuştuğu, benzer hayat görüşüne sahip olduğu, ilgi ve yeteneklerinin örtüştüğü, konuşmaktan ve birlikte vakit geçirmekten zevk aldığı insanlardır. Bu kişiler Az ve öz kelimeyle birbiri ile anlaşabildikleri halde, daha çok vakit geçirebilmek adına uzun uzun sohbetler ederler, zaman ve mekânı daha anlamlı kılarlar. Herkese lazımdır, çok sayıda olmasına da gerek yoktur, bir tane olması bile yeterlidir.
Şemsiyesiz olduğum ve yağmurda ıslandığım gün,
sisli havada araba kullanmak zorunda kaldığım gün,
okul çıkışına toplantı koyup eve geç gelmek zorunda bırakıldığım gün,
hava sıcaklığının 35 derece üstünde olduğu ve yürümek zorunda olduğum gün,
..
diye liste uzar gider.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |