Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bütün gerçek ve değerleri inkar eden, nesnel bir temeli olmadığı kabul edilen varlığın gerçekten varmış gibi kabul edilemeyeceğini savunan, nihilizm, hiççilik, yokçuluk akımının en önemli temsilcileri, friedric nietzsche, jean paul sartre, albert camus'dur.
Lisede bir fenci olarak felsefe dersine ben de çok meraklıydım, ancak felsefe öğretmenimiz pek soru sorulacak, sınıf ortamında tartışma yönetebilecek biri değildi, konusunu anlatır, geçerdi. sınıf arkadaşlarımın da derse ilgisi olmayınca -eee biz fenciyiz ne de olsa felsefeyle ne işimiz olur- benim felsefi ilgim kendi içimde kaldı. çok da üstüne gitmedim açıkçası, ancak felsefi bir akımla ilgili bir bilgi görsem hemen okur, birileri felsefi bir konuşma yapsa hemen kulak kabartırım.
Meseleyi mesele etmemek, meseleyi ortadan kaldırmaz ki, bilakis meselesenin daha büyük başka meselelere dönüşmesine sebep olur. Bu nedenle en güzeli meseleyi, fark eder etmez mesele olmaktan çıkarmaya bakmak gerekir.
Çünkü meseleyi yok sayarsak belki de meselecik olan ve kendi başımıza halledebileceğimiz küçük bir sorun, büyür büyür koca bir mesele dağına dönüşür ve halletmek için başkalarının yardımı da gerekebilir.
Suyun altta kalabilmesi için, üstünde, suda çözünmeyen ve yoğunluğu sudan daha küçük olan katı ya da sıvı bir maddenin oluşturduğu bir üst faz olmalıdır. Fizik kadar, kimya da barındıran bir olaydır. Su gibi alta inmekten ziyade, daha yaygın olan ifade zeytinyağı gibi üste çıkmaktır.
#2rs6 entryde üstten gidildiğinde tehlike yaratan çarpışma durumunun, alttan gidildiğinde de olmayacağının garantisi yoktur.
Özellikle hızlı yazarken, kafadaki cümlelerin geliş sırası ile elin yazış sırasının aynı olmaması ve türkçemizin azizliği, bazı kelimelerin bir harfi yanlış yazıldı mı anlamın başka yere kayması sonucu oluşan durumdur.
Ülkemizde gaziantep, şanlıurfa, bursa ve konya; dünyada alaska fairbanks, güney kore busan ve seul, japonya tokyo, tayland bangkok.. aslında uzakdoğuya gidebilme imkanını yakalasam bütün şehirlerini görmeden gelmeyi düşünmüyorum.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |