Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sözlükte kimse konu ya da entry araklaması yapmaz diyerek yazarın son yazdığı konu olan "sol framede üç günlük konu bulunması" başlığında kendisi ile ufak bir sürtüşme yaşamış, benim bulunduğum dönemde kimse sözlükte böyle birşey yapmamıştır, haksız yere suçluyorsunuz insanları diye kendisine tepki vermiştim. Dün fark ettim ki, ayakta uyumuşuz, epeydir araklamanın âlâsını yapan bir üye varmış, ben anlamamışım. O yüzden kendisine verdiğim tepkiden dolayı özür diliyorum. Daha nelere şaşıracağız bakalım, bu da bana bu yaşımda ders oldu.
Dün ilk ben tespit ettim yalnız, "ülkede değişmeyen şeyler" başlığına yazdığım "özgün olmamak ve orijinal içerik üretememek" entrysinde kendisine atıfta bulundum, hatta özelden de yazdım durumu anladığımı. Hem de kaç konu ve entrydir yapılan bir durummuş, şu hayatta en sevmediğim şeydir, kopyacılık. bu kadar açık olan bir durumu tabi ki kabul etmedi, baktım bugün konusuna yazı yazanlara hiçbir şey olmamış gibi karşılık vermeye devam ediyor, sabah sözlük moderatörüne de durumu bildiren bir mesaj attım, ancak daha görmedi bile. Zaten bizim bu sözlüğün en büyük eksikliği sahipsizlik. Çılgıntürk71 e de özür borcum oldu, bu sözlükte kimse araklama yapmaz demiş, tepki vermiştim, şimdi araklama yapanı görünce de haklı olduğunu söylemek de boynumuzun borcudur.
Özellikle çiçeklere bol su verildiğinde oluştuğu söylenen şu çiçeklerin etrafında ve bazen de evin içinde dolanan, görmekten hiç hoşlanmadığımız küçük siyah sinekler için ideal bir çözüm. Bu haberi görür görmez eşime bahsettim, olumlu bakmadı, "bizde onu besleyecek kadar sinek yok ki" dedi. ne olacak bitki yeterince böcek bulamayıp aç kalınca bizi yiyecek hâli yok herhalde, değil mi? (Meraklı surat emojisi)
Neyin hayal neyin gerçek olduğuna kim karar veriyor?
Kişi kendini tanıyor, neleri yapabileceğine, nelere gücünün yetemeyeceğine hâkimse olmayacak hayaller peşine düşmez. Ancak, insan gücünün yetmediği, elden birşeyin gelmediği, takdir-i ilahi durumlarında hayallere kapılıp gitmek, üzüntüden başka birşey getirmez. O yüzden bu tür durumlarda hayal kurmamayı tercih ediyorum.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |