Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Mevlana'nın dediği gibi "Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün" sözünden de anlaşılacağı üzere, net olmak kişinin söylemleri ile eylemlerinin tutarlı olması durumudur.
Kişinin Dedikleri ile yaptıkları arasındaki farklılıklar, uyumsuzluklar, çevresindekilerin kafalarında soru işaretleri bırakır. Onu mu demek istedi, böyle yaparken yoksa şöyle mi yapacaktı gibi yuvarlak konuşmalar ve insanı ikilemde bırakan hareketler diğer insanları huzursuz eder, yorar, karar vermeyi güçleştirir.
Net olmak, insan ilişkilerinde en doğru iletişim yollarından biridir, ayrıca açıklık ve sahicilik, samimiyetin de göstergesidir. Bu nedenle ucunda başkalarının kalbini kırmak ya da üzmek de olsa kişi net olmayı bilmelidir.
Üç ya da dört yıl önce otobüs şöförüne ücreti uzattım 5 tl olarak, şoförün yüzüme bakıp sorusu "bozuk para yok muydu". Yolculuk ücreti de 1,5 ya da 2 tl idi. 50 ya da 100 tl versem anlayacağım da 5 tl yani.
Alış veriş merkezlerinde hava üfleyen masalarda oynanan hokey oyunu gibi oyun aletlerini çalıştırmak için, atıştırmalık ve soğuk içecek otomatlarından yiyecek, içecek alabilmek için, para üstü verilmesi sıkıntılı yerlerden alışveriş yaparken kişinin cebinde bulundurulması gereken madeni para türüdür.
İnsanlar tarafından daha fark edilmemiş, gidilip görülmemiş, üzerinde gezilmemiş, bu sayede kirletilmemiş ve doğasını koruyan yerler, bâkir topraklar için kullanılan ifadedir.
Kimyasal bir terim havası veren ancak edebi bir kavram olan oksimoron, birbiri ile çelişen kelimelerin, anlamı daha çarpıcı hâle getirmek için bir arada kullanılmasıdır.
Türkçeye fransızcadan geçen kavramın kökeni yunancadır, oxus(keskin) ve moros(aptalca) kelimelerinin birleşiminden oluşan oksimoron, anlamı kuvvetlendirmek ya da edebi sanat yapmanın yanında, bir kavramı eleştirmek ya da dalga geçmek amacıyla da kullanılır.
Sıklıkla sıfat tamlamalarında rastlanılan oksimorona, orijinal kopya, sabit değişken, yaşayan ölü, ağır hafiflik, kuru buz gibi örnekler verilebilir.
Sözlükte bulunduğum süre içersinde daha önce bir kez daha şahit olduğum bir olay, entrylerin silinip, yazarın puan tablosundan kaybolması durumu. Benden sonra sözlüğe katılan, Morfoo adlı yazar arkadaşımız da aynı olayı yaşadı. yalnız o bir daha geri gelmedi ve kısa süreliğine sözlükte bulunduğu için çok fark edilmedi sanırım. Ancak bu entryi okuyorsa ben hemen fark ettim gittiğini, ancak geçerli bir sebebi olabileceğini düşündüğümden ses etmedim.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |