Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,642 entry 574 konu 110 puan
02.05.2024 00:11 son işlem tarihi takip etme takip et

İşinde gücünde olmanın gençken korkulan bir şey olması

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.

01.05.2024 10:54
  1. istanbul depreminde son çeyreğe girdik

    Artık istediğin kadar hortlatabilirsin dermess, o eşiği çoktan aştık. Deprem Korkum hiçbir zaman kendim için olmadı ki zaten, en kötü ne olabilir ki, ölürüm. Benimkisi, Eşim ve annem, babam, kardeşlerim, yeğenlerim, canıma can katan kişilerin başına birşey gelecek korkusuydu, onlardan birine birşey olsa yaşamanın ne anlamı kalırdı. İşte gösterdi ki korkunun ecele faydası yokmuş, pamuk ipliği bile değilmiş bizi hayata bağlayan. Deprem ve sonrasında yaşanılanları da uzaktan da olsa bizatihi görünce, korku ya da endişe katsayım azaldı, kendi hâlimize bırakılacağımız gerçeği ile yüzleştim.

    10 ili kapsayan bu büyük felaketin yıkımları ile uğraşırken, daha büyük yıkımlar olmasın diye istanbul için çeyrek asırdır yapılmayan hazırlıkları şimdi geri kalan sürede mi yapacaklar? Yine fazla optimist görüyorum bu düşünceyi. En kötüsüne hazırlıklı olalım bence.

     
  2. 6 Şubat 2023 Gazineptep ve Maraşta meydan gelen depremler

    Olayımız bu zaten, çamur atmak. Olan olup, bittikten sonra da herşeyi aklamak, paklamak. Orijininde "insan ve insan canının kıymeti" olmayan kişileri anında bu tür oluşumlardan def edeceksin. Kuru kalabalıktan oluşan insansıların oluşturduğu kurumlarda, sadece kağıt üstünde birşeyleri yapılmış gibi gösterip, gerçekte hiçbirşey yapılmamış olmanın bedeli kaç can ödedi, kaç can ödeyecek? Sadece yüce yaradan bilir, biz insanlar doğru bilgilere ve doğru olana ulaşmaktan aciz bırakılıyoruz çünkü.

     
  3. 6 Şubat 2023 Gazineptep ve Maraşta meydan gelen depremler

    Tv de büyük bir heyecanla bunca saat sonra enkaz altından sağ çıktığı için mutluluk nâraları atılarak kurtarılan canların kaçı hastane yolunda ya da hastanede vefat ediyor? Bunun cevabına hiçbir zaman dürüstçe ulaşamayacağımızı bilsem de içten içe bu merak yüzünden, 4.günden itibaren tv ye bakmaz oldum. Geç gelen yardımın, hiç gelmemesinden bir farkı yok çünkü. Çoğu belli bir saatten sonra sağ kurtulsa bile, enkaz altından çıkarıldıktan sonra yaşamına devam etmesi komplikasyonlar ve organların aldığı büyük hasar yüzünden çok zor. Bunu bile bile nasıl bu kadar geç kalındı, aklım, hayalim almıyor. İşte bu yüzden acilen, topyekün, arama-kurtarma eğitimleri düzenlenip, acil müdahalede bulunacak kişi sayısını şimdikinin yüz katına, bin katına, milyon katına çıkarmalıyız.

     
  4. dikey mimariden yana değilim

    Zaten söylenenler ile yapılanlar birbirini tutsaydı, ülkemiz bu durumda olur muydu?? Konuşmak kolay, icraat zordur. Herkes kolayı tercih eder, işte gördüğümüz gibi.

     
  5. balıklı göl

    Çalkalanma sonucu dipteki birikinti bulanıklığa sebep olsaydı, bir süre sonra tortunun tekrar dibe çöküp, suyun durulması gerekmez miydi? Kuvvetle muhtemel depremle birlikte havuzun dibinde çatlaklar oluştu ve çatlaklardan sızan toprak parçaları suyun rengini kahverengiye döndürdü. (zaten düzenli olarak temizliğinin yapıldığını düşündüğüm bir havuzda, suyu bu denli bulanıklaştıracak bir birikinti olamaz)

    İki yıl önce bizzat da görmüş olduğum balıklıgöl'deki deprem sonrası yaşanan bu durumun, balıklara zarar vermemiş olması işin teselli edici kısmıdır. Keşke canlara da birşey olmasaydı.